|

|
Firari Fırtına
|
19.07.2010 08:47:09 |
Ben bir örnek ile başlayayım isterseniz;
Günlerden herhangi bir gün ve sabah saatleri, ofisteyim ve yazma tutkum yine kendinde, açıyorum bilgisayımı bir word dosyası ve karşısında ben.
O an ne moddayım onu düşünüyorum, aşıkmıyım? delimiyim? çılgınmıyım yada agresifmiyim? Aslında aklımda olan yada düşüncelerime gelen birşey olmasa zaten yazmaya kalkmam. Neyse aklımda bişeyler var ve ben bunları kağıda dökmek zorundayım.
Yani şöyle,
Yüreğim dile geliyor, Dil kaleme, Kalem ise boş sayfalara, Yazıyor, yazıyor, yazıyor......
O an kendimden geçiyorum, yazılarda noktalama hataları yaptımmı umrumda bile değil, öylesine durmamaya yazıyorum. Önemli olan düşüncelerimdekileri dökebilmek değilmidir?
Düşündüklerimin, düşüncelerde kalmaması için sessiz huzurlu bir ortamda şart diyorum kendimce. Yoksa yazamıyorum, çizemiyorum.
Benimkisi bu gibi birşey işte,
........devam ederseniz sevinirim......
Sevg...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|

|
Arzu .
|
5.08.2010 16:35:02 |
Ben düşünürüm, düşünürüm, düşünürüm... Gece, günüdüz.. Konuşmadığım zamanlarda, bir şeye dikkatimi vermezken dalıp giderim. Ve bir konu / kurgu bulurum. Biraz geliştiririm, yazmaya fırsat bulamam (gizlilik esastır yazı konusunda), böylece birkaç gün geçer. Bir de bakarım ki o konu / olay ya da özellik bir filmde / dizide / kitapta var. Bunu fark edince bütün hayallerim suya düşer ve vazgeçerim.
Ya da..
Bir konu bulurum, yazmaya başlarım. Beceremem, beğenmem, basit bulurum, bırakırım.
Sonuç olarak ortaya hiçbir şey çıkmaz, kısır döngüm de devam eder.
Yazmadan amatör yazarlık yapılır mı diye soracaksınız. Heves işte benimkisi..
|
|
|
|
|
|