Yazdıkları (146) |
Yazı Türü:
- Sıralama:
|
Kitaplara Ekledikleri (0)
|
1985 yılının soğuk bir Ocak sabahında gözlerimi dünyaya açmışım. Gerçek ismim Mustafa. Çocukluktan beri sempati duyduğum "Tuna" ismini kullanıyorum. Sonuna eklediğim "Başar" ise Kürşat Başar'a olan hayranlığımdan ileri geliyor. İlk ve orta öğrenimimi İzmir'de tamamladıktan sonra 2002 yılında tıp eğitimi için, 17 yıl kaldığım İzmir'den Afyonkarahisar’a geldim. İzmir gibi sosyal bir şehirden Afyonkarahisar gibi kendi halinde, küçük bir şehre gelmem içime kapanmama ve kitaplara bağlanmama sebep oldu. Bu içine kapanık durumun son bulması için 2004 yılının son çeyreğiyle birlikte, "Tuna Başar" ismiyle, Yahoo gruplarda "İzmirli Gözüyle" başlığı altında yazılar yazmaya başladım. Halen bu yazılarıma devam etmekteyim. Aynı zamanda da ‘Afyon Kocatepe Haber’ internet sitesinin kültür-sanat editörlüğünü üstlendim. Yazılarım ve şiirsel karalamalarım Ada, Ardıç Kuşu, Aykırı Sanat, Berfin Bahar, BH Sanat, Çalı, Genç Hayat, İzmir İzmir, Kaçak Yayın, Kar, Koridor, Kum, Kuşak, Kül Öykü, Lacivert Sanat, Lacivert Sanat E-Dergi, Mavi, Mor Taka, Onaltıkırkbeş, Sunak, Taflan, Varlık, Virgül, Yalınayak Edebiyat gibi dergilerde yayınlandı. http://geceedebiyat.blogspot.com |
|
4 adet kayıt bulunmuştur.
12.02.2012 23:24:41
-
Tuna BAŞAR kimdir?
Neye gülüyorsun Büşra? Sen anlat bakalım özgeçmişini. Biz de gülünmeyecek bir durum görelim bu sayede.
|
26.01.2012 11:20:38
-
---Beğendiğimiz Kitapları ve Şu Günlerde Elimizde Olan Kitapları Paylaşalım ve Üzerine Konuşalım---
Beğendiğim kitapları foruma yazdım geçenlerde. Şu an okuduklarım ve en kısa zamanda okumayı düşündüklerim ise şöyle: - Enis Batur "Yolcu" - Birhan Keskin "Yirmi Lak Tablet + Yolcunun Siyah Bavulu" - Onur Caymaz "Hikâyeden Çocuk" - Selim İleri "Fotoğrafı Sana Gönderiyorum" - Ferit Edgü "Abidin" - Leylâ Erbil "Kalan" - Goethe "Genç Werther'in Acıları" - Shakespeare "Soneler" - Fernando Pessoa "Huzursuzluğun Kitabı"
|
25.01.2012 10:31:49
-
Beğendiğim kitaplar...
Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar”ı ve Korkuyu Beklerken”i, Selim İleri’nin “Cehennem Kraliçesi” ve “Her Gece Bodrum”u Kürşat Başar’ın “Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları” küçük İskender’in “Eflatun Sufleler”i Arthur Rimbaud’un “Bütün Şiirleri” Nâzım Hikmet’in “Memleketimden İnsan Manzaraları” Ahmet Altan’ın “Geceyarısı Şarkıları” Orhan Pamuk’un “Öteki Renkler”i Ferit Edgü’nün “Tüm Ders Notları” ve “O/ Hakkâri’de Bir Mevsim”i Ahmed Arif’in “Hasretinden Prangalar Eskittim”i Murathan Mungan’ın “Yaz Geçer”i Attilâ İlhan’ın “Ben Sana Mecburum”u Ayfer Tunç’un “Taş-Kâğıt-Makas”ı Selçuk Altun’un “Kitap İçin”i Enis Batur’un “Başkalaşımlar”ı
|
21.01.2012 03:28:17
-
Tuna BAŞAR kimdir?
Merhaba Arkadaşlar, Bu siteyle yeni karşılaştım ve hemen üye olup yazılarımı, şiirlerimi ve günlüklerimi paylaşmaya başladım. Size kısaca özgeçmişimi yazarak kendimi tanıtmak istedim. Ayrıca http://geceedebiyat.blogspot.com adresinden de benimle ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. 1985 yılının soğuk bir Ocak sabahında gözlerimi dünyaya açmışım. Gerçek ismim Mustafa. Çocukluktan beri sempati duyduğum "Tuna" ismini kullanıyorum. Sonuna eklediğim "Başar" ise Kürşat Başar'a olan hayranlığımdan ileri geliyor. İlk ve orta öğrenimimi İzmir'de tamamladıktan sonra 2002 yılında tıp eğitimi için, 17 yıl kaldığım İzmir'den Afyonkarahisar’a geldim. İzmir gibi sosyal bir şehirden Afyonkarahisar gibi kendi halinde, küçük bir şehre gelmem içime kapanmama ve kitaplara bağlanmama sebep oldu. Bu içine kapanık durumun son bulması için 2004 yılının son çeyreğiyle birlikte, "Tuna Başar" ismiyle, Yahoo gruplarda "İzmirli Gözüyle" başlığı altında yazılar yazmaya başladım. Halen bu yazılarıma devam etmekteyim. Aynı zamanda da ‘Afyon Kocatepe Haber’ internet sitesinin kültür-sanat editörlüğünü üstlendim. Yazılarım ve şiirsel karalamalarım Ada, Ardıç Kuşu, Aykırı Sanat, Berfin Bahar, BH Sanat, Çalı, Genç Hayat, İzmir İzmir, Kaçak Yayın, Kar, Koridor, Kum, Kuşak, Kül Öykü, Lacivert Sanat, Lacivert Sanat E-Dergi, Mavi, Mor Taka, Onaltıkırkbeş, Sunak, Taflan, Varlık, Virgül, Yalınayak Edebiyat gibi dergilerde yayınlandı.
|
Yorumları -
98
KURTUL ÖRÜMCEKLERDEN
()
-
16.02.2012 18:31
Merak ettiğin şeyi direkt bana sorabilirsin Orhan. Hangi yazıma edebi eleştiri yaptın da şimdi bunları yazıyorsun? Sen hiç edebiyat dergisi okur musun? Orda yazılan edebi eleştirilerle hiç karşı karşıya geldin mi? Hangi yazdığın yorum edebi eleştiriydi burda belirtir misin? Yok cevap vermiyormuş, yok dedikodu yapıyormuş... Açıkça yaz bakalım burda da görelim edebi eleştiriyi.
Al sana bir kaç tane yazımı söyleyeyim de edebi eleştiri yap bakalım:
1) Bir Şarkının Düşündürdükleri 2) Burası Neresi 3) Bir Dans Tanrısının Şizofren sayıklamaları: Nijinski Öyküleri 4) Şehvet ve Ümitsizlik 5) Günlükler -1- / Mart 2008
Farklı türlerde birkaç yazı belirttim. Bir yaz da görelim eleştiri nasıl yapılıyormuş.
|
RÜYALARIMDAN ÇIK
()
-
16.02.2012 01:45
Hasan Bey, belli hatalar sürekli şiirlerinizde gözüme çarpıyor. Uyutmıyan ve okşıyan şeklinde iki sözcük ne yazık ki yazım hatası teşkil ediyor. Diğer şiirlerinizde de çok benzer hatalar mevcut. Ben bu tarz hatalarla karşılaşınca önce istemsiz bir hata mı diye düşünürüm. Ama hemen hemen her yazdığınızda aynı hatalar tekrarlanınca uyarma ihtiyacı hissettim. Herhangi bir yazıda böyle hatalarla karşılaşınca yazının içeriğini değerlendiremiyorum. Okuma zevkime engel oluyor bu tarz hatalar. Saygılarımla.
|
Nerdesin
()
-
16.02.2012 01:33
Özgül, senden güzel bir yorum bu aldım yoksa yanlış mı anlıyorum yazdıklarını?
|
Pislikler Dünyası
()
-
15.02.2012 22:18
Güzel... Günden güne daha da iyiye gidiyorsun. Hem kurduğun cümleler güzelleşiyor hem de yazım hatalarından kurtuluyorsun. Tebrikler. Yazmaya devam...
|
KURTUL ÖRÜMCEKLERDEN
()
-
15.02.2012 22:15
Diğer yazına yazdığın yorumu okuduktan sonra öyle bir izlenim oluştu bende. Aslında hem senin hem de Sibel'in haklı olduğu noktalar var. Onun dediği gibi bazıları burda edebiyat için bulunmuyor, farklı şeyler düşünebilirler. Sen de yazdıklarında sınırlamaları kaldırmakta haklısın. Ama keşke burası daha yoğun edebiyat tartışmalarının olduğu bir platform olsaydı da sadece yazılanlar üzerinden yürüseydi tartışmalar.
|
benden ona
()
-
15.02.2012 22:12
Güzel bir konuya değinmişsin ama keşke biraz daha detaylandırsaydın.
|
KURTUL ÖRÜMCEKLERDEN
()
-
15.02.2012 22:09
Sibel'e mi ithaf ediyorsun yoksa?
|
Eleştiriden Eleştiriye-5
()
-
12.02.2012 16:58
Güzel bir derleme yapmışsınız ama keşke alıntılanan sözlerin kime ait olduğunu ve nerden alıntılandığını da belirtseydiniz. Sözlerin sahibine de bir saygı duruşu olurdu böylece.
|
Ceza
()
-
11.02.2012 22:46
Niye anlamı olmasın?
|
Gâvur Örtünürse Moda Müslüman Örtününce Terör / Mel'un Batı Zihniyeti
(Hamad Muhammed)
-
Günlük
11.02.2012 22:45
Sadece benzerlik dikkatimi çekti. Burda garip bir durum yok bence. Zaten İlahi dinlerdeki örtünme biçiminin aynı olması da çok doğal bir durum bence. Sonuçta Hıristiyanlık İslamiyetten önce gelen bir dindir. Bir Hristiyan geleneğinin de Müslümanlıkta olmasında bir enteresanlık olmaması gerekiyor. Niçin Müslüman kadınlar buna tepki gösteriyor ki Hıristiyanlık da saygı duyduğumuz ve kabul ettiğimiz bir din değil mi?
|
Ceza
()
-
11.02.2012 22:41
Burdaki bir şiir yazım şeklidir. İmla hatası değil. Eğer şiir kitapları okursan görürsün ki şiirlerde geçen özel adlar da küçük harfle yazılabilir. Bu şiire dikkat ettiysen hiçbir kelime büyük harfle başlamıyor. Buna hata demek abes bir durum.
|
Gâvur Örtünürse Moda Müslüman Örtününce Terör / Mel'un Batı Zihniyeti
(Hamad Muhammed)
-
Günlük
11.02.2012 22:09
Hamad, burda asıl ilginç olan hem İslamiyette, hem Hristiyanlıkta, hem de Yahudilikte kapanan kadınların dışardan bakınca birbirine ne kadar çok benziyor olmaları. Her üç dinde de aynı şekilde kapanma tarzı benimsenmiş anlaşılan. Demek ki çarşafın rahibe kıyafetine benzetilmesinde herhangi bir yanlışlık yokmuş. Niye peki bu benzetme karşısında çok büyük bir tepki oluşmuştu?
|
Tek Kişilik Aşk
()
-
11.02.2012 22:02
Merhaba Burak, yazdığın şiirde çok fazla imla hatası mevcut ne yazık ki! Sadece sen yapmıyorsun bu tür hataları, bu sitede yayınlanan bazı yazılarda bu tür hatalar çok fazla dikkat çekiyor. Yapılan bir veya iki hata olsa yazarken yapılmış diye düşünürüm ama sürekli hatalar olunca yazılan yazılar okutmuyor kendini.
Mesela, ayrı yazılması gereken de, da bağlaçları birleşik yazılan -de, -da ekiyle karıştırılıyor. Ayrı yazılması gereken ki bağlacı, birleşik yazılan -ki aitlik ekiyle karıştırılıyor. Soru ekleri ayrı yazılması gerekirken birleşik yazılıyor. Türkçe'de var olmayan ama söylerken öyle çıkan kelimeler dil kurallarına uyulmadan olduğu gibi yazılıyor (geziyim, ağlıyım, atıyım gibi)
Bunlar aslında az kitap okumaktan veya hiç kitap okumamaktan kaynaklanıyor. O nedenle bu site üzerinde bir kitap okuma araştırması yapmakta fayda var bence. Mesela sen neler okuyorsun? Bu yorumu okuyan diğerleri neler okuyor? Doğru kitapları seçebiliyor muyuz okurken? Gelin hep beraber bu tartışmayı başlatalım. Sizce mutlaka okunması gereken kitaplar hangileridir?
Ben bu ara dünya ve Türk edebiyatından mutlaka okunması gereken 200 kitabı belirlemeye çalışıyorum. Gelin bu listeyi birlikte yapalım ve burda yazan her insan bu listeden faydalansın. Çok okuyan her zaman az imla hatası yapar, bunu unutmayalım. Saygılarımla.
|
Yıldızlar...
(kaan çeribaş )
-
Günlük
11.02.2012 01:31
İlla bir şey anlat demiyorum zaten. Ama birilerinin okumasını istiyorsan önce yazdıklarını okuyan ne algılar diye düşünüp öyle yayınlamalısın. Yoksa kendi günlüğüne istediğini yazarsın. Onlar zaten kimsenin okumayacağı, senin kendi yaşadıklarını not ettiğin yazılardır. Yoksa ben de günlük diye "bugün canım çok sıkkın, kimseyle konuşmak istemiyorum" diye yazıp burda yayınlarım. Birçok kişi de zaten canı sıkkın olduğunda kimseyle konuşmak istemez. Bak, birçok kişinin duygularına tercüman oldum. Sence burda böyle bir şey yayınlamam okuyanlar için ne ifade eder?
|
Bence Yalnızlık
(Antik AynA)
-
Günlük
11.02.2012 01:26
Aynı yazıyı iki kere paylaşmışsın.
|
Yıldızlar...
(kaan çeribaş )
-
Günlük
11.02.2012 01:22
Bunları sadece senin için yazmadım. Burda birçok günlük yazarı aynı hataya düşüyor. Kişisel olan duyguları yazıya aktarıp burda paylaşıyorlar. Bu nedene günlük yazanlara birkaç kitap önermek istiyorum. Bu kitapları okursanız nasıl günlük yazılır daha iyi anlarsınız. Ben bu kitapları ara ara tekrardan okuyorum.
Cemal Süreya "Günler" Tomris Uyar "Gündökümü" küçük İskender "Cangüncem" Turgay Gönenç "İskelenin Altındaki Deniz"
|
Yıldızlar...
(kaan çeribaş )
-
Günlük
11.02.2012 01:11
Senin bahsettiğin günlükler kişisel olarak yazılan ve sadece yazanın okuyacağı günlüklerdir. Burda yüzlerce kişinin yer aldığı bir sitede paylaşmış olman bu günlüğün okunmasını istemenden kaynaklanır. Bunu okuyanın ne için okumasını istedin ve burda paylaştın, onu merak ettim. Eğer sen bunu defterine yazsaydın ve ben de tesadüfen bir yerde bu defteri bulup okusaydım o zaman "bu nasıl bir günlük" demezdim. Ama sen herkesin okumasını istemişsin. Ne düşünerek herkesin okumasını istedin?
|
Yıldızlar...
(kaan çeribaş )
-
Günlük
11.02.2012 01:05
Görüş açısı farklı olabilir de yukarıda yazdıklarının kime ne gibi bir katkısı olabilir? Belki bu konuyu detaylı bir şekilde anlatıp ruh halini tam olarak okuyanlara verebilseydin bu bir öyküleme olurdu ve bir yazarın ruh halini kelimelere dökerken kullandığı sözcüklerin etkisini okuyanlar üzerinde oluştururdun ama bu yazı çok kısa ve çok kişisel olmuş.
|
Yıldızlar...
(kaan çeribaş )
-
Günlük
11.02.2012 00:57
Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar Yeryüzünde sizin kadar yalnızım
diyorsun yani...
Çok basit günlükler yazılıyor bazen burda. Günlük gündelik hayatın getirdiklerinin bir süzgeçten geçirilip kağıda aktarılmasıdır. Bazı özel olan günlükler insanın kendine kalabilir, ama birçok kişinin okuduğu bir yerde paylaşılan bir günlüğün okuyana da bir katkısı olması gerekir. Sizce bu yazdıklarınızı okumamızın bize ne katkısı olmuştur?
|
YALAN DÜNYANIN YALANCI INSANLARI.. ÖZLEMIN KALEMINDEN :)
()
-
11.02.2012 00:53
Aynı yazıyı 3 kere paylaşmışsın.
|
|
|
|

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|