Artık bağırma sessizliğim..
Ben seni gayet iyi duyuyorum..
Öyle işliyor ki içime yalnızlığım..
Sanki kana kana yalnızlık içiyorum..
Duvarlar, siz de gelmeyin artık üzerime..
Neden bu kadar döküldünüz ki bedenime?..
Ben ise güçte, kuvvette hiçbirinizle yarışmam..
Artık eski ben değilim, o tür işlere karışmam..
Odam küçücük..
Tam yalnızlık odası..
Odanın zaten ne kadar ki kotası?..
Benim yoğun düşüncelerim kotayı çoktan aştı..
Hava aydınlık da olsa, bende karanlık..
Herkes yazı bekler ya..
Ne de olsa aydınlık..
Ama artık benim yazım da karanlık..
Nerede yoğun sis var?..
Zaten bende hava hep bulanık..
Perdelerim bile siyah..
Ah hayat ah!...
Duvarın kaç yeri dökük, ezberledim..
Dışarıda da beni izleyen zavallı kedim..
O bahçede mutlu..
Ben odamda mutsuz..
O, damda da mutlu..
Ben her yerde umutsuz..
Artık o da anladı..
Karanlıkta oturduğumda, gelir ışığımı yakardı..
Belkide bir gün bırakıp gidecek o da, herkes gibi..
Anlaşılan yeni ışığımın rengi, siyah gibi..