Sorun kendinize..
Gerekirse sınırları zorlayın da sorun..
Kemikleri sayılan o çocukların yerine bir de kendinizi koyun..
Açlıktan hasta düşmüş, o çocukların yerine..
Annesi tabağını bitirmesi için zorlayamazdı ki onu..
Kim bilir, gözlerine uyku girer miydi gecelerde?.
Sorun kendinize..
Susmak mı lazımdı bu tablo karşısında?.
Şikayetçi olduğunuz anları hatırlayın..
Zorlanmayacaksınız..
Kırın zincirlerinizi..
Kötümseri bırakın bir kenara..
İyimser sizi oynayın..
Vermeyin kötümsere sahnenizi..
Bırakın taşsın iyilik benliğinizden..
Gerekirse siz aç kalın, yemek verirken..
Ama terinizin damlaları samimiyet koksun her zaman..
Sorun kendinize..
Şefkatinizi sonuna kadar kullandınız mı?.
Dua ettiniz mi hiç onlar için?.
Samimiyet rüzgarlarınız esti mi hiç o taraflara doğru?.
Bir paket gönderin onlara..
"Her zaman sizin yanınızdayız.." yazan bir kuru mektup yerine..
Not yazmasanız da, paketin içindeki yiyecek öyle güzel anlatır ki yanlarında olduğunuzu..
Samimiyetinizin derinliğini..
Şimdi ise birleştirin kırdığınız zincirlerin uçlarını..
Ama kendi halkalarınıza bağlamayın..
Yanında olduğunuz o arkadaşınızın halkasına..
Kardeşliğin halkasına..
İnsanlığın halkasına bağlayın..