DON’T SLEEP
7.Bölüm
“Melinda bu dolabı en son ne zaman doldurdun sen ?” Darcy vücudunun yarısını soktuğu buzdolabının içine bakarken gördüğü manzaraya olan hoşnutsuzluğunu dile getiriyordu…Dolaptaki tek şey olan su şişesini alıp arkadaşına gösterirken “Sen balık değilsin sadece suyla yaşayamazsın” dedi sitemle…Onun durumunu merak ettiği için kahvaltı bile yapmamıştı ve şimdi açlıktan ölmek üzereydi… “Alışverişe gidecek vaktim yoktu” diyerek kendini savundu Melinda,değil buzdolabıyla ilgilenmek yemek yemeğe bile vakti yoktu son birkaç gündür…Hastanede yediği serumlar sayılmazsa en son ne zaman birşeyler yediğini bile hatırlamıyordu…Ev arkadaşı da evi otel niyetine yatmadan yatmaya kullandığı için buzdolabının işler acısı hali son derece normaldi… Darcy söylene söylene buzdolabının kapısını kapatırken “Stefan gelmek için acele ettirmeseydi evde kahvaltı yapabilirdim” dedi ve mutfak masasına dayanmış halde duran Stefan’a dik dik bakıp “Ona endişelenmemesini söylemiştim halbuki” diyerek ilave etti…Melinda oturduğu sandalyeden kalkıp Stefan’a yaklaşarak elini onun omzuna koydu,kendisi için endişelenmesine içten içe sevinmişti…Hiç değilse birileri için değerli olduğunu hissetmek güzel bir duyguydu… “Beni düşündüğün için teşekkür ederim” dedi tüm içtenliğiyle ve eğilip yanağından öptü onu…Stefan beklemediği öpücük karşısında elini istemsizce yanağına götürürken Darcy o sırada içtiği suyu dışarı püskürtmüştü… “Niye öpüyorsun şimdi onu ?” diye çıkıştı,Melinda teşekkür için olduğunu söylemeye çalışırken Darcy ikisinin arasına girip Melinda’yı masanın diğer tarafına çekmişti… Elini onun omzuna bastırıp parmağını havada sallayarak “Sevgilin varken başka bir erkeği öpmemelisin,teşekkür için olsa bile” deyince Melinda saç diplerine kadar kızardığını hissetti… “Matthew benim sevgilim değil” diye itiraz etti hemen ve “Biz sadece arkadaşız” diyerek ilave etti…Darcy inanmadığını belli eden bir gülümsemeyle “Tabi canım sadece arkadaşsınızdır muhakkak” derken omzundaki elini hafifçe sıkmıştı…Melinda omzunu onun elinden kurtarıp hızla mutfaktan çıkıp salona geçti,Darcy gülerek peşinden giderken Stefan’da düşünceli bir ifadeyle onu takip ediyordu… “Bay Garland neden gitti ki ? Biraz daha yanında kalabilirdi” dedi Darcy salonun girişindeki geniş koltuğa otururken,onlar geldikten beş dakika sonra müsaade isteyip gitmişti Matthew ve onun peşinden bakarken Melinda’nın bakışlarındaki çaresizlik iki arkadaşının da dikkatinden kaçmamıştı…Sanki gitmemesi için gözleriyle yalvarıyordu adama ama ağzını açıp tek kelime söylememişti… “Tüm gece benimle ilgilendi zaten,bu kadarı için bile minnettarım ona” dedi Melinda ama sesindeki hissizlik yalan söylediğini belli edercesine belirgin çıkmıştı…Gerçeği rüyayla karıştırdığı şu günlerde güvenebildiği tek insandı o ve güvende olduğunu hissettiği tek yerde onun yanıydı… “Daha önce ondan bahsettiğini hiç duymamıştım” diyerek araya girdi Stefan,birden bire ortaya çıkıp Melinda’nın kahramanı halini alan bu adam sinirlerini bozuyordu…”Ne zamandan beri tanışıyorsunuz onunla ?” diye devam ederken meraktan çok kıskançlık vardı ses tonunda… Melinda “Yeni sayılır” diyerek Stefan’ın sorusunu geçiştirip oturduğu yerden hızla kalkarak “Biraz dinlensem iyi olacak” dedi…Darcy yaptıkları düşüncesizlik yüzünden özür dileyip dinlenmesinin doğru olacağını söyleyerek odasına kadar eşlik etti arkadaşına…Stefan aldığı cevaptan tatmin olmamış ama dinlenmesi gerektiğini bildiği için üzerinde durmamıştı… Darcy arkadaşının yatmasına yardım edip gözlerini kapatmasını bekledikten sonra birşeye ihtiyacı olursa salonda olacağını söyleyerek odadan dışarı çıktı,onu tek başına bu halde bırakmak istemediği için en azından ev arkadaşı gelene kadar başında beklemeyi uygun görmüştü…Her ne kadar Melinda’nın ev arkadaşından hoşlanmasa da arkadaşı için katlanabilirdi… Stefan yapacak işleri olduğunu ve işlerini bitirir bitirmez tekrar uğrayacağını söyleyerek gidince tekrar salona geçip televizyonun karşısına oturdu…Melinda’nın odasının kapısını buradan net olarak görebiliyordu,eğer kendisine seslenirse yada odasından çıkarsa rahatlıkla haberdar olabilirdi ondan…Sehpanın üzerindeki telefonu alıp ilk tuşa kayıtlı olan numarayı çevirdi,güzel bir kahvaltıyı yeğlerdi ama şu durumda pizzaya talim etmekten başka seçeneği de yoktu…Öğlen olmak üzereydi ve hayatının amaçlarından biri yemek yemek olan Darcy için bu kadar aç kalmak iyi değildi…Siparişi verip telefonu kapatarak yanına koydu,yemeği gelene kadar oyalanacak birşeyler bulmalıydı… Kumandayı eline alıp televizyonu açmak için ileri doğrulttu,tuşuna bastığı halde televizyon açılmamıştı…Kumandaya birkaç kez vurup tekrar denedi ama sonuç değişmemişti… “Pilleri mi bitti acaba ?” diye söylendi kendi kendine,kumandanın arkasını çevirip kapağını açarak pilleri çıkardı…Yerlerini değiştirerek tekrar takıp denedi ama bu seferde olmayınca bittiklerinden emin olmuştu…Kumandayı sehpanın üzerine bırakıp salonun duvarında boydan boya yer kaplayan rafların önüne gitti…Alt kısımdaki çekmecelere bakarak kumanda için pil ararken arkasından duyduğu hışırtıyla aniden geri döndü…Evde başka kimse olmadığı için Melinda’nın kalktığını düşünmüştü ama hiçkimse yoktu arkasında…Melinda’nın odasının kapısıda hala kapalıydı…Yanlış duymuş olmalıyım diye düşünerek çekmecelerde pil aramaya devam etti… İçi dağınık çekmecelerde aradığı şey olsa bile dikkat etmezse gözden kaçıracağı kesindi… Her zaman düzenli ve tedbirli olan Melinda için bu kadar dağınık olan bir çekmece hayra alamet değildi ama ev arkadaşının da aynı eşyaları kullandığını hatırlayınca nedenini anlayabiliyordu…En alt çekmecede aradığını bulunca derin bir nefes verip tekrar televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu…Pilleri eskileriyle değiştirip televizyonu açtı,günün bu saatinde izlenmeye değer bir şey olmadığını biliyordu ama en azından kanallar arasında gidip gelirken vakit öldürebilirdi…Yada müzik dinleyebilirdi –ki bu kulağa daha eğlenceli geliyordu… Haber ve saçma olarak tabir ettiği programlarla dolu olan kanalları hızla geçip müzik kanallarına geldi,birkaç kanal değiştirdikten sonra sevebileceği bir müzik duyunca o kanalda karar kılmıştı…Melinda’yı rahatsız etmemek için sesini fazla açmadan dinlemeye başladı,eliyle dizine vurarak şarkıya tempo tutarken kapının zili çalınca hızla ayağa kalktı…Aç karnına müzik dinlemek bile eğlenceli gelmiyordu ona ama sonunda yemeği gelmişti… Kapıya yaklaşıp kimin geldiğini görmek için ekrana baktı,elindeki büyük pizza kutusunu gösterip siparişi getirdiğini söyleyen adamı görünce hemen tuşa basıp kapıyı açtı…Pizzanın gelmesini beklerken getiren adam zile tekrar basmış ve kapının açılmadığını söylemişti…Birkaç kez daha tuşa bastı ama kapı açılmamıştı… Melinda’nın bazen kapı otomatiğinin takıldığını söylediğini hatırlayınca adama beklemesini söyleyerek içeri geçip çantasından cüzdanını aldı…Evin kapısını açıp dışarı çıkarken anahtara bakınmış ama göremeyince girişteki ayakkabılıktan bir terlik alıp kapının arasına sıkıştırmıştı…Hemen aşağı inip pizzayı alarak geri gelecekti ne de olsa,birkaç dakika kapının açık kalmasında bir mahsur yoktu… Merdivenleri birer ikişer inip apartmanın dış kapısına yöneldi,demir kapıyı zorla açıp siparişini getiren adama ücretini ödeyerek pizzayla birlikte tekrar içeri girip kapıyı kapattı…Merdivenleri yine aynı hızla çıkınca dairenin kapısının önüne geldiğinde nefes nefese kalmıştı…Kapının arasına koyduğu terliği alıp içeri geçti ve kapıyı kapattı… Salona geçip pizza kutusunu sehpanın üzerine bırakarak koltuğa yerleşti…Kapağını açtığı anda burnuna dolan muhteşem kokuyu içine çekerken ne kadar acıkmış olduğunu daha iyi anlıyordu…Pizzadan bir dilip tam ağzına götürecekken Melinda’nın odası çekti dikkatini,odanın kapısı hafif aralık duruyordu ama daha biraz önce kapalı olduğundan emindi… “Melinda” diye içeriye seslendi,kapı açıldığına göre uyanmış olmalıydı…Belli ki o aşağı indiği sırada kalkmış ve büyük ihtimalle tuvalete gitmişti…Seslenmesine karşılık gelmeyince pizza dilimini yerine bırakıp ayağa kalktı,yarı aralık kapıyı sessizce geri açıp içeri baktığında biraz şaşırmıştı…Melinda yatağın içinde kıvrılmış uyuyordu… “Zile uyandı herhalde” diye mırıldandı,zile bakmak için kalkmış daha sonra onun baktığını görünce tekrar gelip yatmış olmalıydı…Yavaşça yatağa yaklaşıp Melinda’nın bacaklarının arasına topladığı battaniyeyi çekti,herşeyi kusursuz yapmaya çalışan kız uyumak konusunda aynı hassasiyeti gösteremiyordu…Sanki kaçacakmış gibi tuttuğu battaniyeyi bacaklarının arasına hapsederek uyuyordu… Battaniyeyi düzgünce açıp omuzlarına kadar örttü,karnına çektiği bacaklarınıda örterken ayakları çekti dikkatini birden…Gördüğü şeyden emin olmak için yavaşça Melinda’nın ayaklarına dokundu ,genç kızın ayakları ıslaktı… Ayaklarına dokunulunca birkaç kez kıpırdadı Melinda ve ardından gözlerini araladı…Yüzünde garip bir ifadeyle ayaklarına bakan arkadaşını görünce istemeden kahkaha atmıştı… “Eğer camdan pacuç deneyeceksen baştan söyleyeyim senin prensesin olmak gibi bir düşüncem yok” dedi yatağın içinde doğrulurken ve gülerek “Ama yakışıklı bir prens tanıdığın varsa olabilir belki” diye ekledi,içinden de “mesela rüyamdaki gibi biri” diye geçirdi… Aklından geçirdiği şeyin farkına varınca birden nefesi kesilmişti,yattığı yerde tamamen doğrulup arkadaşının şaşkın yüzüne bakarken kendisi daha büyük bir şok içindeydi…Biraz önce,Darcy ayaklarına dokunmadan önce bir rüya görüyordu hemde normal bir rüya…Ne onu takip eden bir gölge vardı ne de kalbine saplanan bıçaklar yada çatılardan düşmeler…Rüyasını hatırlayabilmek için gözlerini kapattı,onunla birlikte deniz kıyısında olduğunu anımsayabiliyordu,Matthew ile birlikte…Kumların üzerinde oturmuş sadece uçsuz bucaksız denizi seyrediyorlardı,tek kelime bile etmemişlerdi yan yana olmalarına rağmen…O anda mutlu olduğunu şimdi bile hissedebiliyordu Melinda… Günlerden sonra ilk kez rüya gördüğü için mutluydu,eğer rüyaları hep böyle olacaksa hayatı boyunca uyumaya razıydı genç kız…Gülümseyerek gözlerini tekrar açtığında Darcy’nin bakışlarının hala şaşkın olduğunu görünce ne olduğunu sordu… Darcy eliyle ayaklarını işaret edip “Ayaklarını neden yıkadın ?” deyince küçük bir gülme sesi çıkmıştı dudaklarının arasından... “Ne yıkaması ?” derken gözlerini altına topladığı ayaklarına çevirdi,arkadaşının doğruyu söylediğini görünce bir an nefes almayı bile bırakmıştı…Ayaklarını görene kadar ıslak olduklarını bile hissetmemişti,elleriyle ayaklarına dokundu…Nemli ayakları soğuktu ve birkaç damla su hala parmak aralarında duruyordu… “Te…telefonumu getirir misin ?” diye rica etti arkadaşından,sesindeki titreme iliklerine kadar işlemişti…Darcy elbette diyerek odadan çıkıp biraz sonra elinde telefonla geri döndü,neler olduğunu anlatması için arkadaşına ısrar ederken Melinda ondan biraz dışarı çıkmasını istemişti… “Bir sorun mu var Melinda ?” diye sordu endişeyle,Melinda’nın suratı biranda bembeyaz kesilmişti,vücudunun titrediğini bile görebiliyordu…Melinda bir sorun olmadığını söyleyerek dışarı çıkmasını tekrar rica edince istemeden de olsa odadan çıkıp kapıyı kapattı… O çıkınca hemen telefonu açıp Matthew’in numarasını çevirdi…Birkaç çalıştan sonra açılan telefonda karşıdan gelen ses ondan önce davranmış ve hemen “Bir sorun mu var bayan Mc Daivel ?” diye sormuştu…Melinda sesinin titrediğini belli etmemeye çalışarak “Siz haklıydınız gördüklerimin hepsi rüyaydı” dedi…Telefonun diğer ucundaki doktor sevindiğini belli eden bir sesle bunu anlamış olduğu için mutlu olduğunu söyleyince acıyla gülümsedi Melinda…Onun bu tepkisini doktorda farketmiş ve bu cümlenin bir devamı olduğunu anlayıp dinlemek için susmuştu… Melinda buz gibi bir sesle “Siz haklıydınız ama bende haklıydım” dedi ve daha yeni kavradığı imkansız gerçeği dile getirdi
“Hepsi rüyaydı ama rüyalarımda gerçekti” Bölüm Sonu

|
|
 |
Esra Özalp
21.01.2013 17:43
Diğer bölümü heyecanla bekliyorum..her iki romanınızıda heyecanlı yerde bıraktınız |
|
|
|
 |
nurten akhan
22.01.2013 02:43
teşekkür ederim :D bilgisayarımda ki teknik sorun nedeniyle bir ara vermiştim ama bundan sonra düzenli olarak gelecek inşallah :) |
|
|
|
|

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|