İnsan neden yargılar birbirini ben anlayamam
Ben konuşan insan sevmiyorum,sevemiyorum
Bir yaşamak hür yaşamak var iken neden yanlışlar hataya çevrilir,hiç anlamam
Ben kendimi çok iyi biliyorum
Senin kendine ait çok doğrun var
Benim de bir hayli hatam-yanlışım değil
(Sanırım bu size göre daha kötü fakat bana göre koca bir artı)
İnsanların da bir çok derdi var,bilir misin
Ben de senin gibi hür olsaydım şayet,ben de birilerinin karşısına dikilip her bir boku dikte ederdim.
Bana diyorsun ya ''attan inip eşeğe binmek'' diye
Bunu ben yaşadığım için senin yorum yapma lüksün yok
İzin vermiyorum
Aykırılıktan doğan bir aura oluşturdum kendime
Bunu bana Allah-Tanrı-Evren her kim ise o vermiş,teşekkürlerimi sunarım her gece yıldızlara
Ben sizin göremediğiniz şeyleri gördüm,
Yıldızların ardındaki dünyayı,renklerin ardındaki yaşamı gördüm diyorum
Yükseldim,çok yükseldim
Şimdi ben oturup bunları size anlatıyor muyum?
Hayır.
Nedendir o zaman içinizdeki nefretle insanları yadırgamanız?
Her gün bunları düşünüyorum
Yıldızların vuku buluşunu,bir canlının yer edinmesini,yok olmasını
İnsan anatomisini,fizyolojisini vs
Elime içkimi alıp masalara mı çıkmalıydım?
Hayır-bana göre değil,beni konuşturmayın,sevmiyorum.
Yapamam.
Beni bir dağ evine kapatın yahut denize salın
Bana hayat verin
Beni bırakın
İnsanları olduğu gibi kabullenmeyi öğrenin
Bir söz daha vardır ki ''düşmez kalkmaz bir Allah''
Olur da düşerseniz,ben karşınızda dikilmeyeceğim-merak etmeyin
Çoktan domateslerimi yetiştirdiğim bahçeme yerleşmiş,
Bir elimde Edip Cansever kitabı ile-belki yüzyıllarca okumuşumdur
O güzel kahveyi yudumlarken ve uyuyan köpeğime bakarak
Numaranızı çevireceğim,
Diyecek bir kaç şeyiniz olacaktır muhtemelen
Belki yapamadıklarınızdan bahsedersiniz belki var ettiklerinizden
Ben bunları yaklaşık bir on sene evvelden gördüğümden gülümseyeceğim
Şimdi dinlediğiniz şarkılardan ve kendinizi kültürlü sanarak okumadığınız her kitaptan bilmişçesine bahsederken
Ben kiraz ağaçlarıma gülümseyeceğim
Çok değişik şeyler hisseder ve hissettirirken gözlerinizi kaçıracaksınız
Ben emanet aldığım bahçeyi sulayacağım
İşte o gece,tam da o gece
Sizin düştüğünüzü gördüğüme üzülürken,ve sokakların kokusunu çoktan mideme indirmişken seneler ile,
Ben,
Bir diğer emanetim olan şöminemi yakıp geçmişime bakacağım
Doğduğum günden beri sakladığım her anıyı ve konfigüre ettiğim her noktayı alıp karşıma
Bir duble daha koyacağım
Belki özür dileyeceksinizdir,belki utançtan konuşamayacaksınızdır,
Bu arada ben bu yazıyı kimse okusun ve anlasın diye yazmıyorum,
Varan bir
Ben diyeceğim ki,''eden bulur''
Ama size değil,ben insanları utandırmayı sevmem
Bir plak koyacağım emanet gramafona
Onunla konuşacağım
''Bütün üzüntülerimi ve şereflerimi,ben
Bütün yok edişlerini zamanın
Ve verdiği huzuru-yaşanmışlıkların
Bir ölü gibi dışımda duydum''