UZAKTAN SEV BENİ
Bu şehir fazla geliyor bana. Belki de az. İstanbul’un özgürlük dolu sokakları yol
boyunca daralıyor ve parmaklıklar döşeniyor etrafına. Öyle güçlü ki,
kıramıyorum bu demirleri. Ve geriye yapacak tek bir şey kalıyor. Bu dar alanda
mutluluğu aramak. Küçük yerlerde her şey daha kolay bulunur değil mi? Değil.
Marifet yerde değil, gözdedir. Ben bu daracık alanda ne aşkı, ne sevgiyi ne de
mutluluğu bulabiliyorum. Çünkü uzakta, biliyorum. Çok derinde bir yerde. Arasam
bulurum. Ama biraz daha yaşamak istiyorum yokluğunu. Kavuşursam sevdiğime,
artık sevilmeyeceğim çünkü. Bulmak bu kadar zorken, unutmak bir o kadar kolay.
O yüzden sen hep benim içimde, o uzak bilinmeyen yerde kal. Gelme yanıma!
Uzaktan sev! O zaman bitmez yaşananlar. İstemek, olmanın yarısıdır. İstiyorum
ama olmasın. Sevmekten değil de, sevilip unutulmaktan korkuyorum. Acıtır canımı
ayrılık. İçten içe bitirir beni. Ve geri dönersen, sevemem bir daha seni.
Bedenen uzak, ruhen yakın ol bana! Ama gitme. Bu dar şehirdeki parmaklıklar
daha çok boğar beni. Kaldığındaysa İstanbul kadar özgür olacağım burada. Sen
yeter ki gitme! Beni fark edilmeyen yalnızlığımla baş başa bırakma! Olur da
bırakırsan, sakın bir daha gelme!