Yüreğin çırpınışı,
Bu kez ayrılık sancılı, ağrılı, uykusuz ve yorgun,
Direniyorum geceye, eve gitmek istemiyorum mesela,
Gece ilerliyor karalığa bense kendi karanlığımda,
Kaybolmaya çalışırcasına uzanıyorum puslu bir şafağa,
Gözümdeki her damla yaş ile biraz daha tadıyorum acımı,
Kadeh yok, şarap yok, şarkı yok bu gece,
Unutmuyorum bende kalan seni ve ayrılığı,
Unutmamak ve bir daha seni sevecek biri olmamak için,
Sineye çekmeden, içime çekiyorum,
Geriye kalmış, yaşanmış ve bitmiş tüm anıları,
Sözcüklerim cümle cümle çoğalıyor içimde,
Ama ben şiir olamıyorum, kalem bulamıyorum,
Ya da sevgimden bahsetmesinden korkup,
Mısralarımı, suskunluğuna ve suskunluğuma düğümlüyorum,
Bu gece, sessiz çığlıklarım da konuşuyor dışa vurulmamış herşey,
Ve ben bütün özlemlerimi yeni yaşımda göz yaşlarımla alkışlıyorum,
Annemden kalan bir avuç toprağa sarılmak istiyorum,
Sanki senelerimi değil, sevgilerimi ve sevdiklerimi eskitiyorum,
Bu gece ben susup kaderi tadıyorum,
Radyoda çıkan şarkılarda kendimi buldukça,
Yüreğimden taşıp sabrımı aşıyorum,
Bu kez ayrılık sancılı, ağrılı, uykusuz ve yorgun,
Saat gece yarısı olsa da derin acılarımdan çıkıp,
Evin yolunu bulamıyorum,
Deste deste, destan olmuş sevda,
Ben sevdayı unutanın matemiyle,
Adını unutup, adına şiir olmuş kadını yaşıyorum,
Şarap yok, kadeh yok, rakkas yok bu gece,
Seni unutabilmek için geceme ayrılığı iliştirip,
Üzerime yalnızlığımı giyinip,
Sensizlikten kalan, eskimeye mecbur bir bavulla,
Benliğime gidiyorum,
En derinime kadar tattım bu gece ayrılığı,
Bu son veda sevdiğim bir daha dönmemek üzere gidiyorum,
Bu da şair yürekten son bir veda şiiri,
Elveda demeden, gidiyorum.