Bir şaire nasıl da binlerce şiir yüklenir?.
Belki de bir şiirin bile ağırdır kelimeleri ve kaldıramaz zaman zaman..
Bir nefes sonra bitecektir belki ömür..
Binlerce, milyonlarca nefes sonrasına hayaller kurulurken..
"Yarınlar" denir ya hani..
Oysa ki ölümün geldiği günün adı "Bugün" olacaktır..
An, o an..
Yakın, çok yakın..
Belki de şair son şiirini tamamlayamadan ölür..
Yarım kalan satırlar arasında, yarım kalan harfler silsilesi..
Kalemin mürekkebi kurur belki gece uğramadan..
Yalnızlığa taşınmış bir hayatın, kalabalığa karışan gürültüsü..
Bol gürültüsü ve karışıklığı ile boş bir cadde..
Dolu dolu insan..
Kırık kalemin yazabildiğine mi yoksa yeni kalemin kırıldığına mı daha çok şaşırır şair?.
Kum saatini yan koymakla zaman durmaz..
Bir ayakkabı anlatır bazen, bir lokmanın kıymetini..
Şükrü akla getiren olmayandır bazen, kopmuş bir bacak gibi mesela..
Şimdi İstanbul'da rüzgar esiyordur, soğuktur İstanbul..
Boyu kısa, yaşı küçük, yaşından büyük işler yapan çocuklara sormalı bir de..
Tezgahlardaki simitlerin sıcaklığı ısıtıyor mu acaba küçük bedenlerini?.
Günlerce biriken paradan yalnızca kumbara alıp, tek hedefi içini doldurmak olan..
Şaire de sormalı tabii, konusu ne olmalı şiirin?.
Hangi kelâmı kaldırabiliyorsa kalem..

|