Kelimelerin bir yerden sonra son bulduğu deniz gözlüm,
Suskunluğunun içinde kaybolup gittiğim hayalim,
Bekleyişim,
Herşeyim ...
Zaman o kadar masum ve bilinmez bir kavram ki ummadığın bir anda öyle birini karşına çıkarır ki senin bile aklına hayaline sığmaz.Başta umursamazsın geçiştirirsin yoluna devam edersin.Ama ne fayda. Her gün ayrı bir buluşma.Yeniden o güzelim gözlerinde kayboluşlar. İşte o zaman Nasıl neden gibi sorular hep aklını meşgul etmeye başlar.Uyuyamazsın geceleri,çıkmaza sokar seni düşüncelerin. Uçsuz bucaksız olan bir deniz de dalga misali o yana bu yana savrulup durursun.Bir anlam veremezsin kalbinde dönüp dolaşan hüzünlere.Neydi istediğim?
Zamanla kalbime taht kurmuş mühür gözleri mi yoksa bekleyişin sabırla son bulduğunu öğreten onsuzluğu mu ya da karanlığa gömülmüş olan kalbimi?
Neydi onda gizli olan benim istediğim sır ?
Cevabı bu kadar zor muydu?
Hayır..
Bir ezginin arasına gizlenmiş olan sendeydi cevabım istediğim şey Sendin.Sadece karanlığa gömülmüş olan kalbindi. Orada tutsak ve çıkmazlardaydın.Bir umut ışığı olmak için,karanlığını paylaşmak için seninle bütünleşmek için istediğim tek şey oydu.. Yıllar sonra kalemime mürekkep olan, gülüşüyle cennet bahçesinin kapısını açan sendin...