Yine bir sigara yakıp yaşadım.
Bu gece yokluğuna ne şiirler yazarım ne gözyaşı dökerim.
Ne yakarışlar ne yalvarışlar.
Bu gece senin gecen sevgilim.
Hani derdin ya “çok içme” diye
Sana cevabım neydi hatırlıyor musun?
“O zaman sende beni bırakıp gitme.”
İlk sigara…
Nasıl da özlemişim şu dumanı
Nasıl da özlemişim “seviyorum” yalanları uydurmanı.
Derin bir iç çekip,
Gömüyorum ilk şehidimi kül tablasına.
Geçip odanın en kuytu köşesine,
Gözyaşlarımla çiziyorum hayalini.
Sonra küfür gibi çarpıyor suratıma
“Hoşça-kal’ların”
İkinci sigarayı yerleştirip parmak arama,
Seni çekiyorum her duman da ciğerlerime adeta.
Kendimi sahile atıyorum gecenin bir yarısında.
Yoksun ya; yokluğunu ne kız Kulesinin aşkı,
Nede martıların denize söylediği şarkılar kapatır.
Sensizlik…Sessizlik…
Sen gittin gideli saymadım ki
Kül tablasına gömdüğüm şehitlerimi.
Ne zaman doğdu güneş bu kıyıya
Ne çabuk bitti bu gece ne ara.
Son iki sigara kaldı elimde avucumda
Daha sensizliği bile dolduramadım ki
Ciğerlerimin en doruğuna
Bi saniye…
Gözyaşlarımı kim işledi bu kağıda…

|