SENSİZİM
Sensizim, ben sensizken yeni uçmaya başlamış bir kuş gibiyim, boşlukta kanat çırpıyorum, sanki adını unuttum, aslında boşuna çabalıyorum çünkü daha umudunla mutluyum, uçamıyorum bir yanım sende yapamıyorum hep
sensizliğe çakılıyorum!
Sensizim, ben sensizken yolunu kaybetmiş biriyim Dolanıyorum belki seni bulurum ama hep yokuşları çıkıyorum, aslında yürüyorum sanki sana geliyorum ama
ben hep sensizlikte kayboluyorum!
Sensizim, ben sensizken anlamını yitirmiş bir cümle gibiyim, yazılıyorum belki seni anlatır kelimelerim ama hep sensizliği heceliyorum, aslında sorulara bürünüyorum, sanki seni yazıyorum ama ben hep sensizlikte noktalanıyorum!
Sensizim, ben sensizken fırtınaya tutulmuş bir gemi gibiyim, rotamda sen, ufkumda sen, sanki demir alıp sana yol alıyorum, ama sensizlik girdabından çıkamıyor sanki olduğum yerde dönüp duruyorum aslında ben hep sensizlikte dibe vuruyor sensizliğe batıyorum!
Ben sensizlikte sana duyulan HASRETİM üşütür, acıtır, ağlatır, yalvartırım sensizliğin ertesi akıldayım ne bir haz bırakırım, ne bir tat, ne sevgi kalır, ne nefret Sensizliğin bıçak keskinliğinde ki sızısıdır adım, sensizlikte gündüzlerde gecedir ama asıl geceleri bi başka yakıcıdır tadım, düşleri kabus, uykuları harab, sevenleri kahredip
sevdiklerine pişman ederim!
Ben bir şiirim, ismim sensizim, okunuyorum, belki bir yerlerden duyar gelirsin ama hep sensizlikte yankılanıp durur sesim, harflerim eğik, yazılarım siliktir Aşk hep farklı şekillerde yaşanır ama ayrılık sonrası yaşananlar hep aynıdır, bu yüzden tüm dünya dillerine çevrilmiştir dizelerim, bütün dünya okur, sensizlikte kimi leyla, kimi mecnun olur ama sensizim diyen taraf olmayacaksın bu duyguda, sonra tufan olsa kasırga kopsa ne söndürebilir için için yanan yüreğinde ki ateşi, nede fırlatıp atsa seni çok uzaklara bu savaştan
kaçıp kurtulabilirsin.

|