Denemeler

Düşünce
Okunma: 380
ilkay inc - Mesaj Gönder


Bir kış günü her zaman ki rutin şeylerimizi bir kere daha tamamlamış ve günü anlamsızca sadece karın tokluğuna tamamlamış , poyrazla beraber eve dönüyorduk. Poyraz yaşadığı hayat şartları benim deyimimle kötü onun deyimiyle zor olsa da , hayatı çok severdi . Yan yana yürüdüğümüz her an insanları inceler ve mutlu olurdu . Aslında benim düşüncemle hüzün darağacını mutluluk sanıyordu . Tam 17 yaşındaydı poyraz. Daha hiçbir kızın elini tutmamış , hiç aşık olmamış , hiç sevişmemiş , geceleri sadece kopkoyu gökyüzünün o muhteşem yıldızlardan oluştuğunu düşünüyordu. Acı tatmasını istiyordum. Atılmış bu kuyuda ipinin sadece kendisi olmasını istiyordum. Acıyı iliklerine kadar hissedip , meyhane köşelerinde içen adamları kötülemek yerine anlamasını , dipte olduğunu bilmesini ve o hırslı insanlar gibi en dip kuyulardan en yüksek mertebelere ulaşıp , Onlar gibi en diptekini bilip , en üstte , en diptekilerle oturmasını istiyordum içten içe . Poyraz bunu hak ediyordu. Bana kalırsa , hepimiz bunu hakkediyoruz. En dipte olup , en yükseği görmemek ; en basit örneğiyle bodrum katında oturup o senelerce yaşadığı binanın en üst katına çıkamamak oradan bakamamak kadar kötü değil midir ? Bakarsın kafanı kaldırıp yukarıya kadar , senin değer verip , o kadar maneviyat yüklediğin hatta ve hatta senin kedin hasta oldu diye ağlamış vicdanın , yukarılara çıkmaya ağır gelir . Çünkü sende aşağılık duygularını sevip , huzuru bir papatyada ve kedilerde arayansın! Aynı fikirdeyim. Bazen aşağılık olmak , hayallerini küçülterek büyük hayallerine ulaşanlara aldırmayıp , kıskanmayıp bir kedinin başını sevgini boşaltarak seviyorsan , bodrum katı senin için gökdelen başıdır. Anlamıyorlar değil mi ? Seni dışardan alaycı gözlerle inceleyip , hiçbir hayaline hiçbir gayene ve uğraşına aldırmadan , sadece kağıt parçasından ibaret olan alaycı gözleri yukarıdan bakıp gözünün yükseklerde olduğunu düşündüler değil mi ? Sahiden insanlar düşünüyorlar değil mi ? Allah bizi sadece kendini düşünenlerden sakınsın . Ne zaman canımdan bir parça olan poyraza baksam , bunları düşünürdüm . Sanki kendi hayatımı yaşayıp beni anlamasını bekliyor gibiydim ? Ne de aşağılık bir düşünce. Yanlış mı yapıyordum yoksa ? Belki de poyrazdan öğrenmem gereken çok şey vardı . Ama ben geceleri yıldızlara bakarken mutlu olamıyorum ki ? Hayatla yıldızlarım bir türlü uyuşmadı. Benim yıldızlarım içerimde sakladığım gökyüzünde ! İçimden çıkmaya yüzü olmayan bir gökyüzüydü…
* Yine dalıp gittin abi , bu dalıp gitmelerin , bu dalıp gidemeyişlerin seni günden güne mahvediyor görmüyor musun?
* Bağırdı yüksek ses ile ; Baksana hayata ! Kimse benim yüzüme bakmıyorken , ben onları baştan aşşağı inceleyecek güce sahibim! Beni görmemeleri onlara bir şey kaybettirmez , ama benim onları görmem bana çok şey kazandırır ! dedi.
Akıl verirken aklınız olması gerektir. Böyle saf ve güzel düşünceleri olan kardeşime ben hangi öğütü verirsem , hangi acıyı anlatırsam anlamayacaktır. Anlamamakla kalmayıp o saf yüreğine beni sığdırıp , yıldızlara bakarken beni düşünmesini , asıl düşünmesi gerek olan hayal ve umutlarına engel olacaktım . Az kalsın , kardeşimin yıldızlarla arasına giriyordum . Zamanın ona neler katacağını , onun sırtında bir zırh olarak beklemeyi yeğledim. Tabi ki onu aşağılamadım bağıra bağıra söylediği şeyleri düşündüm. İçimi günden güne kemiren , ve cidden kusursuz bir dünya da her birşeye anlamsız bakmam , bunca zamandır incelediğim insanlardı.
Haklısın kardeşim ! onlar seni görmüyorlar ( çünkü ; sende onların egolarını tatmin edecek özellik yok . ) Ama sen onları görüyorsun . Gerçekten sen inanılmaz , dünya üstü güçlere sahip bir çocuksun !
; Kafasını okşayarak koltuğunun altına alarak , kalbini yerim dedi.
Poyraz içerisinde abisinin de aynı fikirde olduğunu ve ona hak verdiğini düşünerek dünyanın belki o an en mutlu insanlarının oluşturduğu kervanına katıldı.
* Kadir abi geçenlerde bana , kalbini bu kadar büyük tutma açık bırakma dedi . Bak bu dünya da büyük , binlerce insanı , hayvanı , denizleri içerisine alıyor. Biz ne yapıyoruz? Onun büyüklüğünü kıskanıp onu küçülmeye çalışıyoruz. Ona her gün acı çektiriyoruz. Havayı kirletiyoruz , kimyasal yayıyoruz , hayvanları avlıyoruz. Kalbinde beslediğin biri evdeki kedini avlasa ne düşünürsün poyraz ? O çok sevdiğin insanlar , senin bir kediye duyduğun o kadar büyük bir sevgiyi bile öldürüp , seni yıldızlara bakmak yerine , duvarlara uzun uzun bakmaya mahkum bile koyarlar biliyor musun ? Ben bunu uzunca düşündüm abi . Kalbimi daha büyük tutmaya karar verdim . Böyle bir güzel dünya ise benim kalbim , çirkinleri görmek niyedir ? dedim. Benim kalbim iyi ve temiz bir yer ise , onu kirletenler kendi kalplerinin temizliğini yargılasınlar. Bana da darılmasınlar , bir avuç kalbime bir gökyüzü sığdırıp , tek tek yıldız diye onları asmışım . Kayıp gitmeselermiş.
Eh be Poyraz! Ne çok konuştun . Evin yolunu karıştırdım senin yüzünden . Hadi koş koş ! Yıldızları kaçıracaksın bu gidişle .
Anlam veremediğim bütün insanların düşüncesini anlamsızlaştırıp kendime bir yük daha bindirmekteyim . Anlamımın hak veremediği o insanların düşünceleri ise , anlam buldukları şeyin anlamaz diye hiç kimseye anlatmamasıydı. Ne var yahu ! Tanrı bizi yaratırken bizi yargıladı mı ? Bu mevkii sahibi olsun mu ? Bu daha yoksul bir ailenin çocuğu olsun mu dedi ? Bu zengin olup benim yarattığım yoksulu ezsin mi dedi ? İnsan olan çocuklarını hiç birbirine göre yargılar mı ?
Sizden çıkan ve ya sizin başarılarınıza dayanan her bir şey sizin mükemmeliniz değil mi ? Ben büründüğüm bu bedenin hesabını , neden her seferinde bedenimden çıkarak ödemek zorundayım size ? Neden her gün aynada baktığım yüzüme binlerce maske takmak zorundayım ? Bir yaprakla mahremini örtüp avlananlar da mı insan değildi yoksa ? Onlar eşlerini anlıyor mu diyorsun simdi de ? Mahremini yaprakla örtüp , evine avlanıp gelenler mi daha cesurdu ?
Yoksa beynini yapraklarla örtüp , bedenini ortaya serenler mi ? Maddiyat için fikirlerini , düşüncelerini ve bir daha gelemeyeceği bu dünyayı , sevmeyi bir erkeğe veya kadına adayanlar mı? Yukarıdan bakmayın kimseye sizden rica ederim dostlar. Magmadan sonra en dip biziz...



ilkay inc



Yorumlar (0)

İçeriği Paylaş

Arkadaşını davet et
Adınız Soyadınız:
Arkadaşınızın e-mail adresi:

Popüler Yazarlar
   YazarPuan
1 .. .. 6887
2 Firari Fırtına 4838
3 Eyyup AKMETİN 4655
4 Mustafa Ermişcan 4332
5 Hasan Tabak 3999
6 Nermin Gömleksizoğlu 3599
7 Ömer Faruk Hüsmüllü 3543
8 Uğur Kesim 3372
9 Sibel Kaya 3299
10 Enes Evci 2981

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar




Özgür Roman

Romanlar- Hikayeler - Denemeler - Senaryolar - Çocuk Kitapları - Şiirler - Günlükler - Yazarken - Röportajlar - Forum - Biz Kimiz? - RSS

Çevrimiçi Kullanıcı Sayısı:107 
 Özgür Roman üyelik sözleşmesi için tıklayınız 

© Özgürroman 2008 - 2011 - info@ozgurroman.com