Ellerini gördüm, elleri o kadar güzel ki her türlü duyguyu yaşatıyor insana, yeri geldiğinde huzurda verir kanımca, küçük okşayışlarla şefkatta gösterir tahminim.
Sanırım Sezai karakoçun Mona Rozasında dediği gibi:
Ellerin, ellerin ve parmakların.
Bir nar çiçeğini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadın.
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmakların.
Tabi hani vardır ya,kırkbeş yaş üstü kenafir gözlü teyzeler,işte onların görüş açısından uzak tutmak gerekir o elleri,Allah korusun buharda kalır zarar görür neme lazım.
Yani demem o ki,onlar el değil; cehennem sıcağında ferahlık, ayazda sıcaklık, gecede aydınlık gibi bi şey.

|