Denemeler

Hayatın neresindesiniz?
Okunma: 417
Melike ÖNAL - Mesaj Gönder


Yıllar sonra, saçma sapan bir karmaşanın içinde buldum kendimi. Birine anlatmak, müzik dinlemek, hatta bazen resim yapmak bile içimi rahatlatmıyor. Anlatmam lazım, evet. Ama yargılanmak istemiyorum. Yargılanmak, yorumlanmak, hatta ben anlaşılmak bile istemiyorum. Anlaşılmayacağımın farkında olsam da anlamış gibi yapan yüzleri görmek istemiyorum. Hayatımdaki birikimlerin bana kazandırmış olduğu çok şey var. Ama kendimi kaybetmeme sebep oluyor ve ben dur diyemiyorum. Çok acı, bir sürü yüz gördüm bin bir türlü açıdan. Hangisinin ne anlama geldiğini bilmek, gerçekten çok acı. Diyorum ya, anlayış beklemiyorum. Çünkü siz benim olduğum tarafında değilsiniz hayatın. Yargıladığınız, anlattığınız ve anladığınızı sandığınız her şey bana öyle uzak ki. Anlamayacaksınız, bunu biliyorum. Sorunun bende olduğunu da biliyorum fakat bu bir sorun mu emin değilim. Çünkü ben her şeyi en derininden düşünüyorum. Tüm ihtimalleri, tüm gerçeklikleri, tüm saflığıyla. Dolayısıyla da, olaylara olduğu gibi bakanlardan biraz farklıyım. Onlara benzemeye asla çalışmadım, çalışmayacağım da. Hayat, kendimden ödün vermek için doğru bir yaşam yeri değil. Belki buna bencillik diyeceksiniz. Umrumda da değil. Çünkü o kelimenin anlamına da farklı yerlerden bakıyoruz. Düşünsenize, iki farklı insan; biri ağacın bir tarafında biri diğer tarafında. Aslında size göre ağaç ağaçtır. Ama aslında ağacın bile her yönünde farklı güzellikler vardır. Ben sizin gördüğünüzü göremem ama benim gördüğümü görmenizi de beklemem. Hatta yanıma gelmenizi de beklemem, ben gelmem çünkü. Ama tüm bunlara rağmen ağaç aramızda ses geçirmez bir duvar değil. Siz bunu anlamıyorsunuz. İletişim kurmaya engel olan şey o ağaç değil, sizin evrensel sandığınız doğrularınız. Neden kabul ettirmeye çalışırsınız ki bireysel düşüncelerinizi başkalarına? Saygı duymayı bilmez misiniz? Saygı da size göre ne anlam taşıyor bilemem fakat benim için böyle. Ha bir de değer kavramı var tabii. Bana bunu düşündürüp duruyorsunuz. Günlerdir kendimi sorgulamama neden oluyorsunuz. Teşekkür ederim, çok düşüncelisiniz ama derinlere indikçe kaybediyorum kendimi. Siz bunu da anlamıyorsunuz. Bazen düşünmüyor da değilim aslında, neden benim tarafımda çok az insan var? İnsanlar o kadar korkak ki, işin aslını öğrenecekler diye ödleri kopuyor. Her şeyin göründüğü kadarını bilmek, bir çeşit görmezlikten gelmek. Hatta ahmaklıktır bana göre. Ahmak olan bir insandan, elbette beklemeyeceğim hayatı sorgulamasını. Ama hep söylerim, tekrar söylüyorum: İnsan, dünyanın nasıl bir yer olduğunu anladığı an aklını, kendini kaybediyor... Ama onların bunu bildiğini de sanmıyorum. Nedenlere, amaçlara, hedeflere bağlanacak bunca şey varken, saçma bir konuşma tarzında neden aramanız da biraz kendinizle çelişmek aslında. Çünkü siz neden aramadan önce nedenini belirliyorsunuz zaten. Ee tabi cevabını bildiğin soruyu sormak kolay. Ha bir de kendi verdiğiniz cevabı doğru kabul ettiğinizde deliriyorum. Hakikaten kendimi kaybediyorum. Son olarak, size çok teşekkür ediyorum. Tüm bunları bilmeme sebep olan da, bunları bildiğime pişman eden de sizsiniz.



Melike ÖNAL



Yorumlar (0)

İçeriği Paylaş

Arkadaşını davet et
Adınız Soyadınız:
Arkadaşınızın e-mail adresi:

Popüler Yazarlar
   YazarPuan
1 .. .. 6940
2 Firari Fırtına 4880
3 Eyyup AKMETİN 4850
4 Mustafa Ermişcan 4370
5 Hasan Tabak 4045
6 Nermin Gömleksizoğlu 3645
7 Ömer Faruk Hüsmüllü 3589
8 Uğur Kesim 3406
9 Sibel Kaya 3346
10 Enes Evci 3022

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar




Özgür Roman

Romanlar- Hikayeler - Denemeler - Senaryolar - Çocuk Kitapları - Şiirler - Günlükler - Yazarken - Röportajlar - Forum - Biz Kimiz? - RSS

Çevrimiçi Kullanıcı Sayısı:680 
 Özgür Roman üyelik sözleşmesi için tıklayınız 

© Özgürroman 2008 - 2011 - info@ozgurroman.com