Belki bir çoban kavalı gerekti bize.
Üfledimi kavalına, dönecektik aslımıza.
Çayırda meleşen kuzularla hasret giderecek, birbirimizin sevinciyle sevinecek, üzüntüsüyle ağlayacaktık belki.
Vardık mı; birbirimizin gönül bahçesine, süslü eşyaların cazibesine kapılmadan, yüreğimize dokunacak tık.
Aynı dili konuşacak, aynı duâya âmin diyecektik.
Gülümsemeler sâhi, misâfiri buyur etmeler samimi olacaktı.
Haksızlıklara mâni, yanlış yapanlara "dur" denilecek ti belki.
Başka kültürlere özenmeden, aslını hiç yitirmeden, bilinmezliğe kucak açmadan, birbirimize sarılacaktık belki.
Bir çoban kavalı gerekti bize, üfledimi uyanacaktık.
Neslimizi özümüzle yoğuracaktık belki.......

|