Ferit cafcaflı partiye katıldı,
Cemile yapmacık boynuna atıldı.
Ferit ten çok sevdiği parasıydı,
Ferit te bunun farkındaydı.
İçkiler gitti fora,
Mehmet Ali yi çağırdılar mikrofona.
Sol yumruklar kalktı havaya,
"Bağımsız Türkiye" diye atıldı nara.
Mehmet Ali konuştu,
Partidekiler coştu.
Ferit eliyle susmasını emretti,
Mehmet Ali nin sesi gitti.
Ferit çıktı sahneye, başladı söze,
Herkesin gözü üzerinde;
-Siz,yoksulluk bilmeyen zavallılar,
Bir köy halkının yıllık gelirini
Bir gecede harcayan yalancılar.
İnanan halkı hakir görüyorsunuz
Sahte devrimci güruhusunuz...
Birden topluluktan yuhalamar başladı,
Süheyla Ferit i bir güzel haşladı.
Mehmet Ali Ferit e bir bira şişesi fırlattı,
Kavga çıkarıp her yeri birbirine kattı.
Ferit salondan ayrıldı,evine gitti.
Bu sahte fasıl böylece bitti.
Eve geldiğinde ışıklar sönüktü,
Sessizce girip,odasına süzüldü.
Çalışma masasına oturdu,
Saatlerce sessiz durdu.
Sonradan aldı bir kalem kağıt,
Sanki yazacak kendisine bir ağıt.
Yazdı;"Bıktım şu maddenin zulmünden
Manaya susadığımı anlıyorum.
Bitmeyen yolun,bitiveren sonunda,
Sanki hep yalnız kalıyorum.
Cinnet getirmek zor mu ki?
Hayır...Hayır...
Ben cinnetle kucak kucağa yaşıyorum..."
***
Not:Bu manzume Hüsnü Aktaş ın "İsyan Çiçekleri" romanından uyarlanmıştır.