Düşüyor zerrecikler, beynimin yakınsak iklimlerine
Vuruluyor zihnim, kör bir karanlığın, acı aydınlık zifiriliğinde
Sökmüyor şafak, ardı ardına doğarken güneş topları
Bilinmezdeyim!
Batarken tanın, kanlı doğum sancılarına
Uyanır mı birdaha ufukta sancısız sabahlara?
Bilinmezdeyim!
Görülmezken aynalarda, sırlandım camlara tuhaf renklerle
Birbiri ardına, vuruldum şelpe şelpe...
Bilinmezdeyim ah!
Tuhaf sessizlikler örterken bedenimi
Susturamazsam cansızımı
Yanacak degil mi heryanım?
Bilinmezdeyim!
Düşerken sokakların hissiyatsız caddelerine
Kül oldum efendi! dehliz sevdaların karartısında
Cızıldarken kentin ağır dumanları arasında
Bilinmezdeyim!
Affederken gümüş renkli yıldızları, ayı ve de gökyüzünü
Sayısız dumanları kucaklayan, asil dağları ve de girdaplarla akan nehirleri
Bilinmezdeyim!
Körpecik sevdaların, umut kokan yarınlarında
Fevri ivediliklerin, telaşsız sabahlarında
Parlarken, ciritli at misali
Bilinmezdeyim, bilemezsin efendi!!!