Kan kokusunu silmek isterdim,tüm çocukların coğrafyalarından
Ve en içtenlikle dokunmak isterdim,
ölü çocukların yüreklerine...
Sonra,
tüm ciddiyetimle;
yüzlerindeki acının, en hissiz duyguların vebalini, kör bir vicdana sormak isterdim..
Ve hiç açmamış çiceklerin,
örselenmiş topraklarına, inatla ekmek isterdim nice umudu, ümidi
En kahrolmuş sabahlarımda...
Doğmamış bebekler doğmamış güneşe dönmesin diye yüzünü...
Hergün ısrarla, sürmek isterdim,
göğümün mavi tarlalarını...
Ve ben;
acımasız yüreği, bir devrin puslu örümcek ağlarıyla örtülmüş, kalplerin soğuk taşa dönmüş, hissiyatsız mecralarında dolanmamak için,
O gün, ben o gün
Israrla direnmek isterdim...
Yanlızlığa türkü yazan analar için,
Bir babanın ağlamaklı gözyaşları, derin bir sürünceme sarılan zayıf bedeni için...
Direnmek isterdim...
İncitmeden ruhunu, tüm ölü çocukların
Tutmak isterdim o vakur duruşumla,
büyümeyen ellerinden, kesik saçlarından...
Ve ben;
tüm insanlığa nefret kusarken, yüreğim uçurumun sivrilmiş taşlarından sessizce bakardı ölü çocuklara...
Şayet yanılsaydı burada şair, büyürdü belki ölü çocuklar...