Çok özlediğiniz birini uzun zaman sonra ilk kez gördüğünüzde nasıl hissedersiniz? Bazı sebeplerden dolayı size ''kötülük'' yapmasına rağmen onu çok sevmekten kendinizi alıkoyamadığınız bir zaman diliminde hem de. İki zıt duygu birbirine girer ve bir şekilde açığa çıkar. Ağlamaya başlarsınız. Karşınızdaki sizin onu çok özlediğiniz ve görünce hüzünlendiğiniz için ağladığınızı düşünür ama nedeni tam olarak bu değildir. Onu özlemeniz bile baştan aşağı onun suçudur çünkü buna o neden olmuştur. Akşam saat 8, hava karanlık ve soğuk. Evden çıkmadan önce kendimi ağlamamak için tembihledikten hemen sonra umarım ağlamamaya çalışırken çıkan o berbat sesleri onla konuşurken çıkarmam diye düşünmeye başladım. Hani dışa ağlayamadığınız zaman içinize ağlarsınız ve içinizde bir yığın birikir sonra da hıçkırıklar dizisi şeklinde açığa çıkar ve bu sırada nefesiniz tükenir ya işte o duygudan bahsediyorum. Asansöre bindim ve aşağı indim. Kapıdan çıktım ve onu beklemeye başladım. Geldi. Silüetini görür görmez ağlamaya başladım. Koşmak istiyordum ama saçma görünür diye hızlı adımlar atarak yürümekle yetindim. Sarıldım. Ağlamam durdu. Sarılmamız iki dakika sürdü. Başımı kaldırdığımda onun da ağlamış olduğunu ve gözlerinin çevresinin ıpıslak olduğunu fark ettim. O benim babam. Aşırı düşkün olduğum ama çok fazla hata yapmış, hatalarının ise farkında olmadığını düşündüğüm babam. Bize iyilik etmek isterken başka ülkeye taşınma hayalleri kuran babam. Sadece kendim için yapmıyorum bunu diyordu. Sizin için yapıyorum. Belki de ona kırgın olmaya hakkım yok, aslında kırgınlığım sürekli bir duygu mu emin değilim. Kendi hayatını yaşamak istiyor ama aynı zamanda bizi de büyütmeye çalışıyor olabilir bunun nesi yanlış? Bilmiyorum. Ebeveyn olmadan ya da biraz daha büyümeden bunu anlayamayacağım. Ona kızgınım ama çok seviyorum bu yüzden ona düşkünüm. Çevremdekilerin onun hatalarını anlatması hoşuma gitmiyor. Ben bunları zaten biliyorum tekrar etmenize gerek yok fakat şunu da düşünüyorum: Onların da babama olan öfkelerini açığa çıkarmaları gerekiyor bu yüzden tekrar ediyorlar. Ben de ona öfkeliyim ama o bunun farkında değil. Çünkü hiç yansıtmadım, çünkü onun yanında ona öfkeli olamıyorum. Sadece düşündüğüm şeyleri ona açıklamak ve soru sormakla kalıyorum. Aklımda en ufak bir şüphe bile kalmadı, her şeyi tastamam biliyorum. En azından aklımı kurcalayacak şeyler yığınına bir yük daha eklememiş oluyorum. Tabi babam dışında. O hep orada

|