Uzun bir tatilden dönünce, yıllardır istediğin bir şeye tutunca, hayaline kavuşunca ya da; dünyanın en mutlu insanı olacağımıza inanırız. Belki de oluruz bir anlığına. Doruğa, üst hazlara dayandığımız zaman oluruz. Her yükselişin de bir inişi olduğu gerçeğiyle yüzleşmek istemeyiz bir süre. Ertelemek başa beladır oysa.Zamanında yaşayamadığın duygular, söyleyemediğin fikirler, dile getiremediğin isteklerin hepsi döner elbet. Ben bu ani dönüşe tatminsizlik demeyi seçiyorum. Evet tatminsizlik, yaşlılardan duyduğum şekliyle de nankörlük. Onlar kadar sert değilim bu tanımda, onları haklı bulmuyorum; muzdarip olduğumdan da olabilir gerçi. Kıymet bilememe ve yetinememe en çok kişiyi tüketir oysa;sebebi de tükenmek istememektir, hatta tükenmekten korkmaktır. Hep mutlu kalmak, aksiyon içinde olmak, eylemi sürdürebilmek korkusuyla yaşarız. Yaktığımız mumun alevine bakmaktansa söneceği zamanı bekleriz. Sönünce de elimizdekilerin gidişinin ne kadar kolay olduğunu öğrenediğimizi sanırız. Haklı oluşumuza üzülerek güleriz. “Ben demiştim.”. Her güzel şeyin biteceği bir gerçek. Önümüzde bambaşka güzellikte yolların çizileceği de bir gerçek. O yüzden en iyisi mi sen kardeş, sürdüremeyeceğin taşkınlıkta davranma. Dengeli ol biraz, yüzündeki gülemeseme silinmesin, apansız kahkahalarından çok daha güvenildir çünki…

|