Derin bir suskunluğun başucunda soluduğum lavanta kokusuyla yeniden gömülüyorum kendime
Ne çok zaman olmuş kendimle karşılaşmayalı
Görmeyeli ne çok değişmiş
Hisleri yorgun
Hisleri acıyor
Kırgınlığı her zerresine ulaşmış bir beden yığını
Hayallerinin cesetlerini topluyor
Sevgisinin göz yaşında boğuluyor
Yüzünde acımsı kırık bir gülüş
Gözleri yüreğinin kanayan aynası
Sesi bir unutma sancısı
Kahkaları koşar adım
Hüsranı ağır aksak
Ruhunun ağrıları artıyor

|