Kalbime sarkan bir salıncak vardı
Eskiden bir çocuk sevinciyle sallanırdı
İçimdeki sevincinin en uğrak yeriydi şimdilerde tenhaların ürkütücü sessizliğine büründü.
Kalbimin ciğerlerine umudun hoyratça kullanılmış sayfalarının yanık kokusu doldu
Bilmem nasıl geçer içime işlemiş yangınların isleri.
Kalbimin çorak topraklarına hazan yağmuru misali düşer, kırgın çiçeklerime umut olurdun
Kalbime seninle ektiğim huzurun bin bir renk menekşeleri, ilgisizliğin zehirli sulağında solmuşluğun tek rengi şimdilerde...

|