Çocukluğum, benliğinin dargın yılları büyümeye mahkum edilmiş yaşları
acımasız kuralların hapsinde dik başlığının ağlak geçmişi.
Koca bir gölgenin ürkütücülüğü altında aydınlık günleri umut ettiği
Her hayaline, yeteneğine duvarlar örülmüş
Susarak ağlamayı, gülerek çığlık atmayı öğrendiği zamanlar.
Mesafeler var aynı odada.
Kırılıyor her seslenişe, korkuyor her ayak tıpırtısına, kanıyor her gülen yüze.
Yılların yaralı boşluklarını doldurmak istercesine giriyor soğuk yüreklere.
Hissiz sözlerin ayazında kalıyor.
Küçüklüğü, kanadı kırık kuş misali
Nereyi kurtuluş bilip konduysa vuruluyor.
Ey! Ruhu 7 yaşında asılı kalmış kadın,Şimdilerde geçmişinin kuyusunda yankısı var Ah’larının…

|