|
SAHNE 16
AVM civarında şık bir barlar sokağı – Akşamüstü
Selim bir barın bahçesine bakınırken buluşacağı arkadaşı Ferhat’ın el işaretini görür ve yanına gider. Ferhat ayağa kalkar. Tokalaşıp öpüşürler.
FERHAT
Ooo Selim nasılsın?
SELİM
İdare ediyorum, Ferhat. Sen nasılsın?”
FERHAT
İyiyim. Nasıl beğendin mi burayı?
Otururlar
SELİM
Güzel.
FERHAT
Biz artık buralarda takılıyoruz. Belki altı ay olmuştur inmedim Kızılay’a
SELİM
(…)
FERHAT
Ee dostum. Anlat bakalım neler yapıyorsun? Ne zamandır görüşmedik. Bir seneden fazla olmuştur herhalde
SELİM
Olmuştur.
FERHAT
Zayıflamışsın. Yakışıklı olmuşsun yav. Ee neler yapıyorsun?”
SELİM
Pek bir şey yapmıyorum. Son altı ayım hastanelerde geçti.
FERHAT
Hayırdır
SELİM
Kanser tedavisi. Daha iki hafta felan oldu çıkalı hastaneden.
FERHAT
Bak hiç haberimiz olmadı. Dostum insan bir aramaz mı ya.
SELİM
Bilirsin böyle şeyleri söylemeyi sevmem. Hem kimseleri arayacak kafada değildim.
FERHAT
Vay be Selim. Çok geçmiş olsun. Şimdi iyisin değil mi?
SELİM
Biraz halsizlik var ama idare ederim.
FERHAT
Neyse tekrar geçmiş olsun.”
Bu arada garson gelmiştir.
GARSON
Bir şey alır mıydınız?
FERHAT
Biz birer menü alalım
GARSON
Masaya bir iki tane menü bırakır, gider
Buyrun
FERHAT
(Menüye bakmaktadır)
Dostum ben çok acıktım önce bir şeyler yer miyiz?
SELİM
Ben aç değilim. Sen bir şeyler ye istersen
FERHAT
O zaman ortaya karışık bir şeyler alalım biranın yanında
SELİM
Olur
Ferhat garsona işaret eder. Garson gelir.
FERHAT
Ben bir Carly Malt alayım ortaya da karışık tabak. Sen ne içiyorsun dostum. Bu Carly tavsiye ederim bak. Her yerde bulunmuyor bir dene.
SELİM
İyi olurdu ama ben bu ara içki içmiyorum. Ben bir americano alayım.
GARSON
Bir Carly Malt bir americano bir de karışık tabak”
FERHAT
Evet.
SELİM
Peki sen napıyorsun? Gönül nasıl?
FERHAT
Ben müdür oldum şirkette.
SELİM
Eskiden yoğundun artık daha da yoğun olacaksın desene.
FERHAT
Hiç sorma, dostum. Grup şefiyken bu kadar yoğun değildim. Şimdi her iş bana bakıyor. Gruplar bir yandan, iş bağlantıları bir yandan. İkide bir şehir dışına çıkmak zorunda kalıyorum. Gönül’ü bile göremiyorum doğru dürüst.
SELİM
Müdür olmasaymışsın daha iyiymiş.
FERHAT
Öyle aslında da. İşte benden iyi de bu işi kıvıracak adam yoktu şirkette açıkçası.
SELİM
Peki, Gönül, o n’apıyor?
FERHAT
İyi o da. O da gelmeyi çok istiyordu ama gelemedi işten dolayı. Onu da bizim şirkete aldım. Gruplardan birinin şefliğini yapıyor.
SELİM
Desene şirket aile şirketi oldu
FERHAT
Sayılır. Eee o kadar yılımı verdim bu şirkete o kadar da olsun. Senin çocuk nasıl?
SELİM
İyi. Geçen hafta buradaydı.
FERHAT
Bu arada biz de bir çocuk bekliyoruz. Ben de baba oluyorum.
SELİM
Öyle mi! Çok sevindim. Sizin gibi mutlu bir çift için zamanı çoktan gelmişti zaten.
FERHAT
Evet ama heyecanlanıyor insan. Hazır hissedemiyorum bir türlü kendimi
SELİM
Çocuğa hazır olmak diye bir şey yok sanırım. Hem bana sorarsan sen iyi bir baba olursun. Gönül de iyi bir anne. Sonuçta siz mutlu bir çiftsiniz.
(…)
FERHAT
Senin drumlar nasıl? Yalnız mısın hala?
SELİM
Evet, eşsiz bir insanım hala.
FERHAT
Bulamadın mı oralarda güzel bir laz kızı?
SELİM
Bulamadım dostum. Oralarda herkesun nişanlusu var. Ben nasul derim. Haydi gidelim. Hem işin aslı sanırım ben hiçbir kadına uygun değilim. Böylesi benim için daha iyi belki de.
FERHAT
Zaten evleneceğini ilk duyduğumda da epey şaşırmıştım, dostum. Ee neler yapıyorsun oralarda?
SELİM
Hiç… İşe gidiyorum eve geliyorum arada bir kafelerde çay felan içiyorum. Öyle kayda değer bir şey yok.
FERHAT
Vaktimiz olsa Gönül’le oralara gelmeyi çok isterdik yanına ama görüyorsun. Buralara bile ayda yılda bir geliyorum.
SELİM
Anlıyorum.
FERHAT
Bir de sıkıştım ki bu ara sorma.
SELİM
Hayırdır?
FERHAT
Anneme ev aldım. Eski arabayı yeniledim. Onun yerine bir jip aldım. Öyle olunca para sıkıntısı oldu biraz.
SELİM
Olsun güzel yatırımlar yapmışsın.
FERHAT
Sen de bir araba almışsındır artık. Yoksa paraları Batum’da kumara felan mı yatırdın?
SELİM
Batum’a hiç geçmedim dostum. Bu yaz gidecektim. Hatta bu yazı Hopa’da geçirmek istiyordum pek para felan harcamadan. Ama işte bu hastalık durumu bütün planlarımı bozdu. Dediğim gibi hastanelerde geçti bütün yazım.
FERHAT
Kötü olmuş evet.
SELİM
Neyse geldi geçti. Boşverelim şimdi bunu”
Bardaki herkes şık ve zengin görünümlüdür. Ne konuştukları bilinmez ama her masadan neşeli kahkahalar yükselmektedir. Selim’in gözü özellikle bir masadaki kıza takılır. Onunla ikide bir göz göze gelmektedirler. Kızıl saçlı, beyaz tenli, yirmili yaşlarında hoş bir kızdır. Sırtı kendine dönük olduğu için yüzünü göremediği esmer bir kıza hararetle bir şeyler anlatmaktadır, konuştuğu kızın omuzlarının üzerinden de arada bir Selim’e bakmaktadır
(…)
FERHAT
Üniversite zamanlarını hatırlıyorum da ne kadar hızlıydın be Selim
SELİM
Öyle miydim?
FERHAT
Öyleydin ya. Oğlum bizim eve bizden çok sen kız attın yav.
SELİM
İnan artık o zamanları hayal meyal hatırlıyorum. Hatta bazen eski tanıdıklarım bana o zamanlar yaptığım bazı şeyleri söylüyorlar hiç hatırlamıyorum. Hep kopuk kopuk anılar kalmış üniversite zamanlarından.
FERHAT
(imalı)
Neden acaba?
SELİM
O zamanlar çok içiyorduk o zamanlar değil mi? İçmediğimiz gün yok gibiydi.
FERHAT
Evet, çok içiyorduk ama sen hepimizden çok içiyordun, dostum. İçkili olmadığın zamana rastladığımı hatırlamıyorum o ara.
SELİM
Evet, sanırım içki içmek yaşam biçimimdi o zamanlar. Kendimi öyle güçlü hissediyordum galiba.
FERHAT
Nasıl yani?
SELİM
O zamanlar tutunacak bir şeyim vardı, dostum. İçkiden başka hiçbir şeyi umursamıyordum. Kim bilir belki bu yüzden o zamanlar kadınlar benden hoşlanırdı. Onlara hiçbir şeye içki kadar ihtiyaç duymadığım için beni güçlü biri sanırlardı. Benim için içkiden sonra geldiklerini için beni iradesi sağlam, eyvallahı olmayan birisi zannederlerdi. Oysa şimdi karaciğerim de böbreklerim de midem de iflas etmiş. Ne yazık ki içki içemiyorum artık.
FERHAT
Evet. Hatırlıyorum o dönemleri. Bazen saatlerce otururduk da tek kelime etmezdin.
Ferhat ve Selim’İn oturuşları değişmeden mekan eskiden gittikleri köhne bir bara dönüşür. Üniversiteliykenki kıyafetleriyledirler, gençtirler. Fondaki ses şimdiki zamanda oturdukları barın sesi olarak devam eder. Konuşmadan bira içmektedirler. Selim’İn şimdiki zamanda bakıştığı kız ve arkadaşları da buradadır ve şimdiki zamandaki oturuş açı ve konumlarında oturmaktadırlar. Onların kılık kıyafetlerinde bir değişiklik yoktur ve barda yalnızca onlar vardır. Kızla Selim göz göze gelirler. Kız ayağa kalkıp onların masasına doğru yürümeye başlar Selim’e bakarak ve gülümseyerek. Selim ise sarhoş ve mayışmış gülümseyerek bakmaktadır kıza.
Şimdiki zamana dönüş: Kız burada da ayağa kalkar ve Selim ve Ferhat’ın masasına doğru yürür. Selim’le göz göze gelirler. Kızın yüzü ifadesizdir bu sefer Selim’in yüzü ise mutsuz. Kız yanlarından geçip gider.
FERHAT
Bu aralar Baran’ı hiç gördün mü?
SELİM
Hayır, uzun zamandır hiç görüşmedik. O neler yapıyor?
FERHAT
Bu aralar pek iyi değilmiş.
SELİM
Nasıl yani?
FERHAT
Tam olarak ben de bilmiyorum ama psikolojisi fena halde bozukmuş sanırım.
SELİM
Baran’ın mı!
FERHAT
Evet, Baran’dan hiç beklemezsin değil mi!
SELİM
Nedir peki yani psikolojisi bozuk derken ne demek istiyorsun?
FERHAT
Valla ben de uzun zamandır kendisini görmedim. Telefonlarımı da açmıyor ama onun bir ev arkadaşı vardı ya.
SELİM
Evet, biliyorum, şu gitar çalan. Adı neydi?
FERHAT
Demir.
SELİM
Evet doğru Demir…
FERHAT
İşte birkaç zamandır arıyorum Baran’ı telefonumu açmıyor. Ben de dedim şu Demir’i arayım bari.
SELİM
Eee
FERHAT
Dedim Baran ne yapıyor. Hiç telefonlarıma bakmıyor felan. Meğer bu Demir’le de kavga etmişler. Demir evden ayrılmış.
SELİM
Neden kavga etmişler ki?
FERHAT
Bilmiyorum ama anladığım kadarıyla bizimki iyice tozutmuş. Demir’in dediğine bakılırsa işi bırakmış. Bir iki aydır da evden dışarı çıkmaz olmuş. Öyle oturuyormuş evde. Hee kavga da daha çok kira meselesi yüzünden çıkmış. Baran kira payını da ödememeye başlamış. Yani senin anlayacağın iyice kopmuş. Dediğim gibi telefonlarıma mesajlarıma da cevap vermiyor. Evine gideyim diyorum ama gördüğün gibi kafamı kaşıyacak vaktim yok. Hem benden çok senin yakın arkadaşın. Bir uğrayıp baksan iyi olur bence.
SELİM
(düşünceli)
Haklısın. Bir ara uğrayayım. Bakayım nedir durumu
Selim ve Ferhat konuşmadan karşılıklı otururken kamera uzaklaşır ve sahne sona erer.
|