sevdiğinden aldığı elinde kırmızı gülüyle ve gülüşüyle utangaç dudaklı koşuşturan bir kadın gibiydi sabah ben yürürken seni kavuşturacak durağa nisan’lı yağmur dediklerinden geçiyordu aniden düşler kuruyordum ter içinde bahar bulduğum bir yaprakta alnıma çarpan dalından bir de gevrek kokuyordu güneş o sıra parkta salıncakta sallanırken çocuk saçları tükürükle taranmış annesinin elleri sımsıkı zincirler de peşimden geliyordu gölgesi Gün uzar gider Güneşin altında akşama kadar Böylece

8
|