ÇOCUKLARINA DÜŞMANINDAN BETER ANNE-
BABALAR 11 Zilkade 1443
Çağ atladık, medeni olduk derken, Birde baktık, Hz Lut, Semut, Ad
kavmine kadar geriye gitmişiz. Edepsizlik,
sapıklık, hırsızlık, gaspçılık, adaletsizlik tüm kötülükler
normalleşmiş, adeta cehennem azaplarını hak etmek için arsızca yarışıyorlar.
Anne-Baba çocuklarına harçlıklarını veriyor gerisine karışmıyor, okula
git -gel, derslerine çalış sonra ne yaparsan yap. Evet ama çocuğa anne
merhametini, baba adaletini kimler öğretecek, her şey para değil, maddiyat
yanında maneviyat yoksa, insana benzemek yetmiyor, insan olmak vicdanlı edepli
olmak gerektiği unutuluyor. Bedeni, ruh terk edince beden ölmüş sayılıyor,
ruhlar ölmüyor. Ruhlar sonsuz yaşayacak ancak ruhunu tanıyan, onunda beslenmesi
gerektiğini bilenler çok az. Ruhtur bedene can veren, açlık- tokluk, edepli-
edepsiz, helal-haram ayırmak manevi hislerdir, maneviyat zikirlerle, sevaplar
kazanarak, iyilikler yaparak,
güzellikleri teşvik ederek güçlenir.
Kötü davranışlar, haramlar, küfürler, kötü alışkanlıklar ise maneviyatı
zayıflatır, vicdanı öldürür. Kişiyi
karamsar yapar. Sokaklarda çocukları, gençleri, hatta yaşı ilerlemiş ama
insanlık nasibini almamışlar görüyoruz. Edepsizce oturuşlar, konuşmalar, helal
haram ayırmamalar, giyiminden yürüyüşüne kadar kişilik bozukluklarını
gösteriyorlar ne yazık ki, ancak beden dili ile ilgili kitaplar okuyanlar bu
davranışların nelere işaret ettiğin bilirler. İnsanlar sadece konuşarak değil,
hareketleriyle, giyindikleriyle, yediği içtikleriyle de kişiliklerini ortaya
koyuyorlar. Boyu kısa olanlar yüksek
topukla uzun boylu gözükmek istiyor, fakir moda giyinince zengin gözüktüğünü
sanıyor. Kendini güzel bulmayanlar, boya-cila, birilerine benzemeye çalışıyor.
Kendini ve karşıdakini aldatmak insanları asla mutlu etmiyor. Doğallığın
güzelliği yaşlanmaz. Dünyamızda
görmediklerimiz gördüklerimizden kat kat fazla, görmediklerimiz sayesinde
yaşıyoruz. Bizi koruyan nice melekler var sayılarını Yüce Yaradadan bilir.
Rahmet melekleri, azap melekleri, Koruyucu melekler, say say bitmez. Bir tek
insanlar kendi değerlerini bilmez. Rahmani ilimleri bilmeyenler, şeytani
algılarla yanlışlara sürükleniyor. Haramlar konusunda cesurca her şeyi
araştıranlar, çok çalışanlar, helaller konusunda tembel, korkak
davranıyor. İlimlerin bilimlerin çok
ilerlediği söylenen çağımızda, kötülükler, hastalıklar, edepsizlikler neden
artar. İlim bilim şeytanilerin elinde olunca zor günler git gide artacak gibi.
.. İnsanların Yüce Yaradana isyanları arttıkça, şeytanilerinde zulümleri
artacak.. Nasıl sanız öyle yönetilirsiniz..
İyilileriz, edeplilerimiz, duacılarımız, kulluğunu yapanlar azaldıkça
yokluklar artmaya devam edecek gibi. Azan bulur biliyoruz, ancak yine de
yerimizde durmuyoruz, daha da kötüye gidiyoruz, Sapıklıkları hoş görmek,
geleceğimizi yakmak gibi, son pişmanlıklara gelmeden döneriz insani, vicdani
edepli halimize. Yoksa çok kötü şeyler gelecek başımıza..
Ayetler, sünnetler anlatıyor. Uyarıyor .. Örnekler veriyor. Uyanmak
istemeyenler direniyor. Direniş Azrail
As. Görene kadar.
Sonra ya dehşetli korkular, azaplar, Yada sonsuz cennetler.. Cehennemler için çocuk yetiştiren anneler,
babaların ağlamaması onların suçlarını örtmeyecek. Çocukları cehennemleri
görünce anne babalarını suçlarlar. …. HESAPLAR iyi yapılmalı. Ölüm an meselesi, o anda verirsin son nefesi, açılır sonsuzluk
penceresi, görürsün gideceğin yerleri,
pişmanlıklar, pişmanlıklar …..
Pişmanlıkları yaşamamak için kulluğunu yapmaya iblise tapanlara, nefsine
azim ve sabırla direnenlere selam olsun…
Çocuklarına düşmanından beter anne-babalar çocuklarını cehennemlere
hazırlayanlar, Cennetlere gitmenin
yolunu anlatmayanlar.