Gecenin karanlığında, o ıssız sokaklarda sadece ben..
Yürümenin bile zorlaştığı o gecede..
Sanki tüm hüzünler pusu kurmuş beklemekteydi..
Siyah olmuştu sanki tüm renkler..
Yıldızlar bile sönüktü o gece..
Güneş zaten çoktan terk etmişti şehri..
Umutlar ancak bu denli kaybolabilirdi..
Sabah sanki hiç gelmeyecekti..
Hem soğuk hem de karanlık öyle müthiş işliyordu ki insanın içine..
Bir girdap çiziyordu benliğinde..
Aslında sokaklar bomboştu..
Ama önümde hep bir engel..
Yürümemem için uğraşan, yolumu kesen..
Neden bırakmadı ki gideyim ?..
Sanki bu şehir beni çok mu sevmişti ?..
Ben olmasam ne kaybedecekti ?..
Zaten benimle ne kazanmıştı ki ?..
Yokluğum birşey değiştirseydi eğer gitmezdim belkide..
Ama bu şehir, bu sokak, bu durak unutmalıydı beni..
Bir daha gelmeyeceğimi anlamalıydı artık..
Evet..Bir daha gelmeyecektim..
Yeni bir şehir, yeni bir sokak, yeni bir yaşam alanı..
Ama bu şehrin kıskançlığı izin vermedi gitmeme..
Adımlarım, sanki geri geri gitmemden yanaydı..
Herşeye rağmen ileri gidecektim..Gidecektim..
Ama olmadı..Bir süre duraksadım ve sonra..
Geri döndüm..
Anladım ki..Şehir izin vermezse, başka bir şehre gidemiyormuşsun..
Artık yapacak tek şey kalmıştı..
Sabahı beklemeliydim..