Sen gülümsemeni koydun torbaya, ben ise şefkatimi..
Sen parlaklığını koydun, ben ise merhametimi..
Yüzüme o anlamlı bakışların çok şey öğretti bana..
'Ben artık yürümek istiyorum.' der gibiydin..
Seni ilk bıraktığımdaki o heyecanlı adımların anlattılar yürümek istediğini..
Kuşun kanat çırpışı gibi heyecanlanışın..
Seni yukarı doğru hoplatırken nasıl da biliyordun düşürmeyeceğimi..
Ve gülüyordun tatlı tatlı..
O nasıl bir güvendi öyle..
Ya bıraksaydım seni, kayıp gitseydin ellerimden..
Anneler yapmazdı dimi öyle şeyler..
Yapamazdı...
Yarım yarım konuşmaların nasıl da bütünleştiriyordu bizi..
Bana hayatı öğreten en küçük insandın..
Ama bana en kuvvetli hisleri yaşatan minik tecrübemdin de..
Zordu tabi sana bakmak, ama ben senin bir bakışını dünyaya değişmezdim..
Bu kadar küçük olmana rağmen, hayatımdaki başrol oyuncusuydun...
.