Eğer bir gün ayağım takılıp yere düşersem yerlerde sürünmeme izin verme. Tut elimden. Dizim yaralanabilir, elim burkulabilir, ağzım yüzüm kan içinde kalabilir hatta ayaklarım kırılıp yürüyemez halde olabilirim halde olsam dahi salya sümük ağlamama müsaade etme. Ona buna şuna, ota boka,taşa yola veryansın ettirme hele de Tanrıya hiç. İsyanların hiçbir şeyi geri getirmeyecek nedenle isyanlarla vaktini boşa harcama. Yoluna devam etmeye çalış. Adım adım yerine milim milim git. Acı da olsa o yolu bitiremezsen de devam et. Yılma. Yorulma. İsyan etme. Hayat, çoktan seçmeli bir oyun mu? Hayat her zaman seçenek silsesi sunacak. Yanlış şıkkı tercih etsen de doğruyu bulsan da devam edecek seçenekler. Belki yanlış şıkkı tercih edeceğim. Oyun dedin ya. Yanlış şıkta, işte o anda hayatın oyun olduğunu unutma. Rolünün hakkını ver. Rolün ne senin? Rolün ayakta duran, mücadele eden, savaşan, idealist, büyük düşünen yılmaz bir adam. Senin rolün bu.Bu rolü oynamak zorunda kalırsam Oynamaya çalış. Rolümü iyi oynuyordum ,iyi bir rol koçluğu yapıyordum, Metro büste geçen yolculuğum boyunca. Yolculuk boyunca Düşünceler ve hayaller deryasına dalmıştım. Düşünceler birbirini tetikleyip kendimi olmadık konulara götürdü beni. Deryada fütursuzca sürüklenen sandal gibi oradan oraya savrulan düşünce dünyama yetişemiyordum. Hayatın bir mücadele olduğunu düşündüm Hayat çetin rakiplerle zor şartlar altında oynanan güçlü olanın ve rolünün hakkını verenin galip geldiği bir oyundu bir başka deyimle. Düşmeler olacak, yerlerde sürünmeler olacak halde daği mücadele etmekten yorulmaman gerekir. Psikolojik halinin iyii olmasından kaynaklanan bir nedenle böyle düşünüyorsun. Önemli olan yerlerde sürünürken mücadele etmek. Hayat her zaman güllük gülistanlık değil. Zaten güllük gülistanlıkta hiçbir Zaman olmadı.
|