Acıyormuş...
Hiçbirşey deme, acıyormuş...
Acıdıkça acıyormuş...
onca avuntudan sonra, onca acımıyor'dan sonra
Gerçek şu ki: acıyormuş...
Lafı dolandırmaya gerek yok, süslemeye hiç gerek yok, en çıplak haliyle;
Acıyormuş...
Olanı biteni düşünsen de düşünmesen de, çözümü bulsan da bulmasan da, acıyormuş.
Hiçbir şey, acısını dindirmiyormuş zamandan başka.
Zaman, ah zaman!
Haydi göster mağrifetini!
Nerede o çabuk geçtiğin günler?
Mutluyken yakalayamazsın, mutsuzlukta mı ağır geçersin?
Ah zaman! sensin herşeyi yaşatan.
Acıyormuş.
Gerçekten acıyormuş.
Öğrenmen gereken ve görmen gereken şeyler var ya, o yüzden yaşıyorsun.
Bu yüzden yaşatıyorsun zaman
Ama acıtıyorsun zaman, acıttığın gibi acımıyorsun zaman!
Haydi göster hünerini, onu yaşattığın gibi bunu da yaşat zaman.
Hem sever hem tokatlar zaman.
Seninle yarışa girdiğim zaman. Nedir bu yavaşlığın?
Haydi geç de bir an önce...