"Bardak çanak çizmekten içim şişti hocam yeter yahu!" diye bağırasım var.
Bağırabilir miyim?
Hayır.
Yutkundum yine mecbur hoca kıvrım kıvrım buruşturduğu kumaşın üzerine çanak çömleklerini dizerken.
Geçen hafta da demiştim artık insan figürleri çizelim diye. Ama öyle olmazmış. Bardak çanak çizerken yay çizmeyi öğreniyormuşum falan fistan.
"Karikatür çalışmak istiyorum." diyorum.
"Önce düzgününü öğren sonra bozarsın çizgileri." diyor.
"Çizgi roman yapmak istiyorum." diyorum.
Bana Ayşegül çocuk masalları kitaplarını öneriyor.
Soruyorum hocam, biz sizinle nasıl anlaşacağız?
Ortaya dizdiğiniz çanak çömlek çizimlerinin altından her hafta ayrı karikatürünüzü çiziyor olmam, kenarına köşesine şişelerden akan zombileri, kağıdın ortasını yırtıp kafasını çıkaran androidi ya da tam üzerinden uçan ninjaları ekliyor olmam benim suçum mu?
Bir ortasını bulalım artık olmuyor.
Ya romanımı çizmeye başlayacağım ya da kafayı...