O kadar o kadar basitti ki sevgim sana , bir çocuğun merdivenleri çıkarken basamakları sayması gibi .
Küçükken , düşündüğüm basamakta istediğim sayı gelmediği zaman geleceğini düşündüğüm şekilde
çıkardım basamakları ... Başta basitti sevgim dediğim gibi. Gelmedin , birler iki oldu ikiler üç sen
gelmeliydin . Bozuk bir plak gibi kesip başa dönüyordum , basamaklar kafamda dönüyor rulet
oluyordu koyduğum zar hiç bir zaman yeşile gelmedi önemli değildi zarı yeşile süzüşümü bile
değiştirmedim ... Süzüş değişmedi belki ama fikir değişti zaman zaman . İşte o zamanlar yeşil geldi ...
Ve ben bu oyunla bağımı hiç bir zaman kesemedim .
Sen ki bilmedin bunları hiç , bir çocuğun tellere vurduğunda seni andığını , notalara takıldı ismin , gitar
çalınmaması gereken vakitlerde doğaçlamaları oldun bu çocuğun . Konuşman girişiydi şarkının gülüşün
nakarat . Saçlarına şarkılar yazılırdı o derinliği kimsenin hissetmesini istemedim . Güzeldin çok
güzeldin .