Kızgın olduğumda bir şeylere zarar vermeye başladım. Kötü senaryolar konusunda usta olan ben, bu gidişle kendime zarar verme seviyesine çıkabileceğimi düşünüyorum. Ya insanlara kendimi daha az anlatıyorum ya da insanlar anlayışsızlaşıyor. Belki de onların sana, senin onlara davrandığın gibi davranmalarını beklemek yanlıştır. Bilmiyorum. İnsanlar konusunda hatta her şeyle alakalı bir beklenti içinde olmak çok yorucu. Seni güzelliklere bağladığı da oluyor ama sonucuna odaklandığında ve kesinlikle iyi sonuçlanmadığında büyük bir çöküş yaşıyorsun. Bu yüzden belki de artık sonuçtan ziyade gidişat benim için daha önemli bir hale geldi. Tartışılır bir konu beklenti. İyi mi? Kötü mü? Yoksa bu kadar sığ bir soru sormamalı mıyım? Artık hislerim de eskisine kıyasla daha hızlı değişiyor. Sabah en sevdiğim şarkıları bağırarak söylerken ve birkaç gün önce heyecandan ağlamak üzere olduğum sahneleri olan bir anime izlemişken şimdi kendimi berbat hissetmem çok ama çok ironik. ``Duygular geçicidir. Onları kalıcı, etkili kılan düşüncelerimizi duygularımıza sabitlememiz ve buna göre yaşamamızdır.``. Bunu birkaç gün önce psikoloğum söyledi. Duyduğum an not almak için gözlerimle masayı taradım ama herhangi bir kağıt bulamayınca tüm konuşma esnasında aklımda tuttum. Unutmamak için sürekli tekrar ettim. Duyup duyabileceğim en anlamlı ve öz şeylerden biriydi herhalde.
|