Bugün itibariyle farklı duygular hissetmeye başladım. Garip bir gün bugün. Büyümüş de hayatın tüm olumsuzluklarına dış etkenler tarafından hoş geldin denilmiş gibi hissediyorum. Hayat daha yeni başlıyor ,ben demo sürümünü yaşamışım gibi. O, felsefecilerin dediği hayatın ilk bir provası olmalı sonra gerçeğine geçiş yapılmalı düşüncesinin tam ortasındayım sanki. Bir şeylerin elinden kayıp gitmesi ne kadar basitmiş? Trajikomik. Emeğinin karşılığına alacağına dair gösterilen o kesin kanıt nedir? Hayır, olduğunu hiç sanmıyorum. Zihninde bile her şey tam anlamıyla bir pamuk ipliğine bağlıyken gerçek hali bu ipliği daha ince hale getiriyor. Sanki her şey mahvolma ya da olduğundan daha iyi hale gelme arasındaki bu iki uç noktada ve tam ortada kalamayacak sadece bu aşırılıklar üzerine sonuçlar verebilecek donanıma sahip. Ya harika olacak ya da batıracaksın. Kendimden bile emin değilken, kendimi bile tam anlamıyla gerçekleştirememişken büyüme ve hayatın o acı, ciddi kısımlarına geçiş yapmak çok zor , aynı zamanda da yanlış geliyor. Asıl sinir bozucu kısımsa hayatın ta kendisinin zaten bu korku dolu hazırlanışlar, mide bulandırıcı stresler, çabanı somut bir şekilde göremeyecek olma hissiyatı gibi çelişkili ve simsiyah duygulardan oluşması. Napalım, yaşayalım mı?
|