Bugün 18 Aralık 2020, biz ayrılalı bugün tam bir sene oldu, ne yazık ki günleri saymaya devam ediyorum. Aradan geçen zaman içerisinde çok şeyler yaşandı yüz yüze geldik birkaç defa gerek benim gayretimle gerekse senin kendini buna borçlu hissetmen ile. Çok konuştuk daha doğrusu ben konuştum sen genelde dinleyen taraf oldun. Çok çabaladım anlatmaya çalıştım içinde bulunduğum durumu belki anlamadın ya da anlamak istemedin belki gerçekten anladın beni ama herşey çok geçti senin de söylediğin gibi. Koku hafızası diye birşey var insanı çok gerilere götürebiliyor yokluğunda hala sık sık yaşıyorum bunu. Her zaman bir ümit bekledim birşey olur dönersin diye ya da ne bileyim insan özler felan işte olumlu düşünmeye çalıştım sen düşünme dedikçe. Sebebim yoktu sevmeye ama bana göre çoktu deli gibi sevdim sen sevme dedikçe. Yüzsüzlüktü bazı davranışlarım gurursuzluk belki de. Tek sebebi sana olan zaafımdır. Bunları ne zaman okursun okur musun bilmem, ben ki seni anlatan içinde saç tellerin olan bir kitap yazmıştım sana, şairler okusa yazdıkları şiirlerden utanırlardı belki de.. Onu açıp okumadın bile hani emek vardır insanın verdiği emek birşey hissetmene gerek yok en azından okumuş gibi yapsaydın safyaları felan kurcalasaydın ne bileyim onu da yapmadın, neyse şunu bunu yaptın yapmadın demekten yoruldum artık. Bir yol seçtin her seçim bir vazgeçişi beraberinde getirir. Ben seni hala özlüyorum burnumda tütüyorsun hatta, ama biliyorum gelmeyeceksin. Seni ne kadar seviyorsam bir o kadar da kızgınım sana, alıştım yokluğuna koymuyor artık eskisi gibi. Bazen de sana üzülüyorum, dünyanın en mutlu kadını yapabilirdim seni aynaya baktığımda bunu görebiliyordum kendimde o fırsat geçmedi elime daha doğrusu vermedin o fırsatı.
Neyse sağlık olsun umarım herşey yolundadır hayatında sana hiçbir zaman kötülük dilemedim dileyemem benim sana olan sevgim geçici bir heves değildi asla, öyle olsa çoktan biterdi. İyi geceler esmer.
|