Bilmiyorum. Evet bilmiyorum. Nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. İçimden bir ses yaşa gitsin işte, diyor. Sonra biri, iyi de bir kez yaşıyorsun. Yaşamaya değer bir şeylerle geçir ömrünü, diyor. Zülfü Livaneli’nin türküsünde bir insan ömrünü neye vermeli, tükenip gidiyor ömür dediğin yankılanıyor kulaklarımda. İçine düştüğüm iş ev sarmalı, bana çocukken okulda kurduğun hayaller bu değildi diyor.
Bilmiyorum. Belki de şükürsüzlük ediyorum. Benim yerimde olmak isteyen binlerin olduğunu biliyorum. Daha birkaç sene öncesinde ben de şuanki pozisyonumda olmak istiyordum.
Mutluluğu yanlış yerde arıyorum sanıyorum, ya da mutluluğu aramamalı mı diyorum. Arayınca bulunan bir şey gibi değil, sanırım. Elini açıp gökyüzüne, yüreğini serip serapa, yalvarıp yakarmak keyfine bakmak sanki tüm istediğim. Oysa hayat bazen keyfine göre gelmiyor ve diyor ki ben sana bunun için söz vermedim.
|