ibrahim ddikcan  Mesaj Gönder

Popülerlik
Özgür Roman Sıralaması: 32 Puanı: 1430

13 Ocak 2011 Perşembe 
Birane kesiti ve sonrası...
Okunma: 2566

 

       Mahalleden arkadaşlarla biraneye gittik dün. Hayatımda ilk defa biranede içecektim. Girdik kapıdan. İçerde yitik yaşamlar, bitik
rüyalar, hüsranlara gebe kalmış bir çok yüz, ardı arkası kesilmeyen şelale misali kadehler.

      Oturduk bir köşeye, başladık içmeye. Fonda normalde nefret ettiğim arabesk türünde bir şarkı çalıyor. Bu ortamda arabesk bile
kulağıma hoş geliyor. Hatta bir ara söylediğimi bile hatırlıyorum.
    
      Dertler tasalar dillendi aramızda. Alkol işte, kandırdı ruhlarımızı ve bir bir açığa çıkardı korkularımızı. Derin sohbetler, bazen
kirli bazense tertemiz düşünceler...
    
      Yanımıza meyhane klasiği olan konsomatrislerden biri geldi. Arkdaşlardan biri kadının cebine para sıkıştırdı ve onu yolladı.
Sonra 'Bunlara acıyorum. Gelip böyle virane yerlerde çalışıyorlar. Evde oturup çocuk bakmak varken erkeklerin kölesi oluyorlar. Bari cebine
gizliden para sıkıştırayım da ona bir faydam dokunsun diye düşündüm' dedi.

      Gece uzun ve biz deli gibi içiyoruz. Sanırım alkolün etkisiyle, arkadaşımın biraz önceki sözleri kafamda dolanıp durdu. Düşündürdü ve
ruhumu derinlerinden vurdu. Düşüncelerim kelam oldu dillendi. 'Ya o kadın evinde kocasını bekleyen kölelerden olmak istemiyorsa?
Ya o kadın çocuk doğurup sorumluluk almak istemiyorsa? Ya o kadın bu şeklde yaşamaktan mutluysa?...' dedim. Sözlerim bitmedi,
daha da çok dillendi:' Hem o kadın kendi parasını kazanıyor, hayatını kendi başına idame ettiriyor. Hem o kadın bizim kölemiz olmuyor.
Biz onun yanımızda durması için ona para veriyoruz. Kim kimin kölesi oluyor bu durumda?' dedim. Sonra bu ortamda böyle şeylerin gereksizliğini
anladım, saçmaladığımı(!) farkettim ve içmeye devam ettim.

    Artık eve gitme zamanı gelmişti.Gece sonlanmıştı(!) Araba da almamıştık yanımıza. Sarhoştuk ne de olsa. Ama işte sorun şu ki kent kartımın (İzmir'de
otobüs ulaşımının sağlandığı bilet) boş olduğunu akıl edemedim. Akadaşlara önden gitmelerini söyledim, markete uğrayıp gelecektim ne de olsa.

   İşimi hallettim çıktım marketten. Yol kenarında kokoreççi gördüm, yemeliydim. Kokoreççinin ekmeği kalmamış ekmek almaya gitmiş.
Ben kokoreççiyi bekliyorum, arkadaşlar ben bekliyorlar. Neyse o esnada tahminen ben yaşlarda doğulu bir genç yanıma ilişti.
Boynunda poşu vardı fakat görünmeyecek şekilde bağlanmaya çalışılmış belli ki başarılı olamamış. Tırstım. 'Nerelisin abi sen' dedi.
'İstanbul doğma, İzmir büyüme...' dedim. Çocuğun elleri arkasında sanki bıçağını saklıyor benden. İşte o anda bir şey farkettim.
Çocuğun gözleri dolmuştu. 'Abi neden bize kötü davranıyorlar, doğulu olduğumuz için mi? Ben ne yaptım onlara? Sadece yaşamak istiyorum sizin gibi.' dedi.
 Ağlamaya başladı. Bir sürü doğulu öğrencim vardı ve hepsi de şeker gibiydi. Ben de mi önyargılı davranıp da tırsmıştım bu çocuktan.
Sarıldık, o ağlıyor benağlıyorum. Etrafımızdan geçen bir kaç salak da garip garip bize bakıyorlardı. Sırtını sıvazladım, bir kaç söz ettim ve
ayrıldık. Ben arkadaşlarımın yanına gidiyordum, O ise umutsuz karanlıklara doğru yelken açıyordu.

    İçmeye, kafa dağıtmaya çıkmıştım oysa. Hayat işte!

Yorumlar (12)
ahmet I...Lİ 13.01.2011 19:52
ELLERİNE,YÜREĞİNE SAĞLIK...ÇOK GÜZEL OLMUŞ

A'Gül ... 13.01.2011 22:49

Birane değil İbrahim,birahane:)

Fatoş Nihal Aytaç 13.01.2011 23:14
1.si genel doğrular doğrultusuna Türkiye'de bir kadın, yaşam tarzı olarak konsomatrisliği seçmez, muhtemeller çok yüksektir ki, zorunlu olduğunu hissetmek, hayatın sürükleyişi falan filan. Alkol etkisini değişik bir biçimde göstermiş belki de.
2. si kokoreç hiç sevmem, önünden geçerken burnum otomatik tıkanır. onu yiyenlere de ayrı bir şaşırırım.
3.sü o kürt, bu konu sayfalarca uzayabilir ama ben en kısasından anlatmak isteğimi anlatacağım; her koyun kendi bacağından asılmıyor, kurunun yanında yaş da yanıyor, elbette niyeti iyi kürtler de var, fakat niyeti bozuk ataları yüzünden ve bölücü kürtler yüzünden acı çekmiş milletimizin acıları yüzünden önyargılar bu tür diyaloglara yol açıyor. Yine de üzüldüğün, savaşanlar dışında 2 tarafda da masum insanlar oldugunu gösterir.
Güzel bir günlük olmuş ibrahim

Firari Fırtına 13.01.2011 23:40
Ibrahim kardes kac kadeh goturdun mezesi guzel muzik'i guzel o los ve hos ortamda? Boyle keyfi keyfi yazdigina gore sanirim cos olmus duygular :)

Sevg....


ibrahim ddikcan 14.01.2011 10:25
Herkese çok teşekkür ederim. nasıl ki Eczahane demiyorsak artık birahane de demiyoruz. Dilin zamana ayak uydurması diyebiliriz:) Bence bu işi mutlu olmak ve istediği için yapan konsomatrisler de vardır:) Okuyup da alkolik olmayın sakın:) Firari çok içtim, sayamadım :)

Saygılar...

Firari Fırtına 14.01.2011 10:33
Olmazki kardeşim sayamadın ama tahminindemi yok? Tahmin et hele dön o güne :)

ibrahim ddikcan 14.01.2011 10:53
Tabiki bir fikrim var fakat söyleyip de alkolik ayyaş sıfatını edinmek istemiyorum :)))

Firari Fırtına 14.01.2011 11:23
Haklısın bence söyleme :) Ben az çok tahmin ettim miktarı

HAKAN ARES 14.01.2011 17:43
''Birahane'' demeye devam ediyoruz, bilginize sunmak ve bilgi yanlışını düzeltmek isterim öncelikle. Bunun dışında akıcı olmayan, insanı okurken zorlayan bir yazı olmuş. Noktalama işaretleri ve yazım yanlışlarıyla harmanlanmış bozuk cümleler, insanın okuma zevkini inanın ki köreltiyor. Hep derim, herkes bir şeyler yaşıyor ve herkesin başına ilginç olaylar geliyor; ama bu olayları düzgün bir üslupla anlatabilenler sadece ''yazar'' oluyor! Bol şans... Saygılar...

A'Gül ... 14.01.2011 20:22

Konuşurken deriz,evet ama yazı yazmaya soyunduysak öyle yazmayız.
Türkçe okunduğu gibi yazılmaz her zaman.Eğer bir öyküde (ya da yazıda....vs.) farklı şiveleri ya da sokak ağzını konuşturacaksan eyvallah.Ama burada doğrusunu yazmalısın.Üstelik başlıktan söz ediyoruz.
Başlıkta birane yazmanın içeriğe böylesi bir katkısı olmamış bence.
İbrahim anlatmaya çalıştıklarım hepimizin yararına olduğu için burada
yazılı,yoksa baltalamak için değil:)
Ben de sizden aynısını beklerim kendim için..


HAKAN ARES 14.01.2011 20:48
Türk Dil Kurumu yazım kılavuzunda da sözcük ''birahane'' olarak geçmekte ve ''birane'' biçiminde hiçbir versiyonu da bulunmamaktadır. Ayrıca söyleyişte de buna ''birane'' diyen, yok denecek kadar az kişidir. Bildiğim kadarıyla İbrahim Bey Türkçe öğretmenisiz siz. Türkçe öğretmeni olmanız dolayısıyla edebiyat bilginizin ileri derecede olmasını beklemek yanlış olur zaten ve bunu beklemiyorum da. Sonuçta bir edebiyat öğretmeni değilsiniz; ama yine de bir ilköğretim öğretmeni olarak dili doğru kullanması gereken kişilerin başında geliyorsunuz. Size sınıfta bu örnek gelseydi ve çocuklara: ''Çocuklar, bu sözcüğe artık 'birane' deniyor ve böyle yazılıyor. '' deseydiniz, yarattığınız yanlışın bir sınavda ya da hayatta götürüsü ne olurdu sizce? Bu açıdan, kafanıza göre kural koymanıza inanılmaz şaşırdım, bilginiz olsun. Ayrıca bir yazıda içerik ne kadar çekici olursa olsun, bana göre anlatım kötüyse, o yazı bitmiştir. Bir yazı daha başlığından kaybediyorsa, kimse kusura bakmasın ama, o yazının içeriğinin değeri benim için önemsizdir. Dıştan yıkık dökük görünen, içine girmeye korkulan bir evi ne kadar değerli eşyalarla döşerseniz döşeyin. Her dakika o köhne evin çökme tehlikesiyle nefes almak, çevredeki değerli eşyalara karşın olanaksızdır. Genel anlamda yazılarınız bana böyle hissettiriyor maalesef. Saygılar...

&&&&&&& ... 15.01.2011 12:42
O çocuğun yerinde olsam sizin yaşamınıza özenmezdim,ya da ona anlatırdım özenilmemesi gereken hayatları.
'Sonra 'Bunlara acıyorum. Gelip böyle virane yerlerde çalışıyorlar. Evde oturup çocuk bakmak varken erkeklerin kölesi oluyorlar. Bari cebine
gizliden para sıkıştırayım da ona bir faydam dokunsun diye düşündüm' dedi.' Şu cümleyi kuran bir hayata nasıl özenilir ki.Neresinden tutsan fiyasko.
Üzerinde urbası parlak,altında arabası parlak,ayağında ayakkabısı parlak..vs her hayata özendirir duruma getirmiş insanları hayat.Yazık valla.



İçeriği Paylaş

Arkadaşını davet et
Adınız Soyadınız:
Arkadaşınızın e-mail adresi:

Popüler Yazarlar
   YazarPuan
1 .. .. 6886
2 Firari Fırtına 4837
3 Eyyup AKMETİN 4641
4 Mustafa Ermişcan 4331
5 Hasan Tabak 3998
6 Nermin Gömleksizoğlu 3598
7 Ömer Faruk Hüsmüllü 3542
8 Uğur Kesim 3371
9 Sibel Kaya 3298
10 Enes Evci 2979

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar




Özgür Roman

Romanlar- Hikayeler - Denemeler - Senaryolar - Çocuk Kitapları - Şiirler - Günlükler - Yazarken - Röportajlar - Forum - Biz Kimiz? - RSS

Çevrimiçi Kullanıcı Sayısı:272 
 Özgür Roman üyelik sözleşmesi için tıklayınız 

© Özgürroman 2008 - 2011 - info@ozgurroman.com