“Önce kremayı yerim sonra keki, bu sayede hazzı geciktiririm” demişti
veznedeki kız. Kimdi o kız? Adı neydi? Ne olmuştu da bunu demişti veya nasıl
tanışmıştık inanın hatırlamıyorum. Lakin o kızdan bana aklımda kalan tek bu
cümlesi olmuş anlaşılan.
Sanırım insan hayattan kendisine yarım kalanlarla ayakta duruyor ve
üretiyor. Tamamlanmış her anı her hatıra veya deneyim kendisini geçmiş ile eş
tutup değeri azala azala kayboluyor. Yarım kalanlar ve yarım kalmasını
istemediklerimiz bizi şuan koşturuyor. Herkes ama herkes soluk soluğa. Herkes
yorgun ve herkes herkes hakkında bir sürü deneyime sahip.
Bu yazıyı okuyorsanız belli ki merak ettiğiniz konu insanın ta kendisi.
“Meyve veren ağaç taşlanır” atasözünden yola çıkarak insanların
kendisini meyve veren ağaca benzetmesi trajedisini anlamalısınız bence.
Buradaki ince çizgi, her taşlanın da meyve verdiği anlamına gelmemeli.
O kadar garip bir dünya haline giriyoruz ki herkes farkında olduğu halde
kimse farkında değilmiş rolünü oynuyor. Farkında değiliz kimse “özgür”ce bir
şeyler yazmıyor aslında. Kimse bu ve benzeri platformlarda düşündüklerini net
bir şekilde ortaya koymuyor. Çünkü artık herkes arz-talep formülünü biliyor.
Sanal platformların mide bulandırıcı tarafı da bu. Çünkü herkes bir rolü
üstleniyor. Mesela kullanması gereken nick onun aslını gizlemesi gerekirken
zaman içinde o nick ona hükmediyor, nickine yakışır şekilde tavır alıyor ve
yaşıyor.
Ne kadar buhran kokuyor değil mi aslında hayatlarımız.
Herkes nede kusursuz, herkes ne kadar marjinal ve eksiksiz. Ares’in
dediği gibi dua edelim “Tanrım beni kusursuzluktan koru!”
Yaşanılan ve yaşanacak olanla eş değer yaşlılığı da ele aldığımızda
aslında tüm yolların sonunda elde kalan tek sonuç olan mevzua göre hareket
etmek insanı insan yapan tek şey sanırım. Nedir o mevzu? O mevzu ölümdür.
Herkes herkese göre yaşadığı süre zarfı içersinde farklı koşullarda
farklı zevkler peşinde koşarken farklı deneyimler kazanır olması gereken de
budur. Lakin iki şeyi ortakyaşarız. Birincisi doğumdur diğeri de henüz
tatmadığımız ölüm olacaktır.
Ölümden korkanlar elini kaldırsın veya hiç elini kaldırmadan
sınıfımızdan çıksın, onları sevmiyoruz.