bence ikiside. kendi kararlarının yanı sıra bir bilenede danışmalısın. demiş ya büyüklerimiz;

kırk bilsende bir bilene sor.

Bundan yaklaşık bir buçuk yıl öncesiydi..Hayatımın kararını verecektim..Bir yandan babamın baskısı ''tıp yaz oğlum doktor ol'' bir yandan hep hayalimi süsleyen başka bir üniversite..Sınav sonucu açıklandı..İstediğim yerin gelmemesi için biyoloji kısmını çok az yapmıştım sınavda..Bu istediğim üniversiteye girmemi de az daha engelleyecekti..Sıfır küsürlerle girebildim şu an olduğum yere..Babam belki bir dönem üzüldü , kızdı , etti..Ama ben kendi hayallerime göre hareket ettim..Yeri geldi para istememek için çalıştım..İnsanların pisliklerini temizledim barlarda..Ama mutluydum..İleride mühendis olacaktım..Bunun hayali güç veriyordu bana..İleride ''keşke'' demeyeceğim için mutluyum..Hayallerinin peşinden koş..İstediğini yap..İnsanların fikirleriyle hareket etme..Türkiye'de herkes hem başbakan,hem psikolog , hem de teknik direktör..Kendi dünyanı oluştur ve hükümdarı sen ol..Benim diyeceklerim bunlar..Biraz fazla konuştum belki ama gerçekten mutlu olmak istiyorsan gerekirse babanı bile ezip geçeceksin..Zordur ama imkansız değildir.

 Yanlışları olmayan insanların, doğruları da yoktur derler ya Kendi kararlarından doğan sorumlulukları olgunlukla kabullenip, bir ders çıkartan ve bu sayede önündeki geleceğe bir basamak daha yükselerek bakabilen birisin için "Kendi Kararları" geriye kalanlar içinse ... Boş ver sonu hayra çıkmıyo bende manzarasını gördüm dönüş yolundayım :) Ama kimse kendi gözleriyle görmeden de inanmaz buna gerçi :)