Cevher sokakta gün çoktan başlamıştı.Ulubatlı ailesi bu sokağın eski sakinlerindendi.Baba Mehmet Bey erkenden işe gitmiş,anne Aylin Hanım temizliğe girişmişti.Evin tek oğlu Selim ise çırak olarak çalıştığı tamirciye gitmişti.Bu ailenin birde babaannesi vardı.Şerife Hanım her Eylül de olduğu gibi yine bahçede salça kaynatıyordu. -Ayliiiin,Aylin nerdesin kızım?Yine geldi şu uğursuz hayvan.Tüy falan dökecek kazanın içine.Gel götür şunu. Aylin hanım homurdanarak merdivenden indi.Süs köpeğini kucağına aldı ve kapı komşuları Jason ailesinin bahçesine bıraktı. -Bizim bahçeden çıktığı yok ki hayvanın.Biz mi besliyoruz onlar mı besliyor belli değil.Artık ne veriyorlarsa hayvana.Töbe töbee. O sırada selim geliyordu.Annesinin Jason’lardan çıktığını görünce sordu. -Hayırdır anne? -Yine gelmiş köpekleri çiçeklerimizi eziyor.Vallahi bir daha gelirse götürür ormana bırakırım. -Bırak anne uğraşma.Onların köpekleri bahçemizin talan ederken,o kendini beğenmiş oğulları her gece alemlere akarken bir şey yok.Bize gelince yok efendim sesiz konuşunuz,yok efendim bahçede mangal yapmayınız duman geliyor,yok efendim arabayı girişin önüne parketmeyiniz bilmem ne.Ama dur yakında ben göstericem bahçe nasıl talan ediliyor. -Sen onları bırak da niye erken döndün işten onu söyle? -Arif usta gönderdi.Ben biraz hastayım bugün evde yatıcam dedi. -İyi git babaannene yardım et.Boş durma. -Odama gidiyorum ben. Selim işten kaçan biri değildi.Ama o gün Jason’ların oğlunu tamircide görmüştü.Arabasını getirmişti ve Selim’den tamir etmesini istedi.Selim çok gurulu bir çocuktu.Bunu gururuna yedirmek istemiyordu.Üniversiteye gidememişti ama hayatı boyunca da bu şekilde yaşayamazdı.O gün işten izin aldı.Odasına gitti.Kafasını yastığa koyar koymaz uyudu.Uyandığında akşam olmuştu bile.Babası eve gelmişti. -Selim nerde,daha gelmedi mi yoksa? Aylin hanım: -Sabah geldi o Arif usta yokmuş bugün.Yatıyor herhalde.Uyandırma sen çocuğu,ben yemek pişince uyandırırım. -Ne uykusu yav bu akşam akşam.Çağır gelsin.Çağır gelsin tepemin tasını attırmasın benim. O akşam yemekte Mehmet Bey’in en sevdiği güveç yemeği vardı.Aylin Hanım havanın sıcaklığından istifade sofrayı bahçeye kurmuştu.Güveci tabaklara böldü ve salatayı almak için mutfağa gitti.Güzel bir yemek olacağa benziyordu.Fakat Jason’ların köpeği yine iş başındaydı.Bahçe duvarını aşıp masaya çıktı.Ve Mehmet Bey’in tabağını yalamaya başladı.Şerife Hanım o sırada bahçeye çıkıyordu. -Aboow.Yine mi geldi melet.Yimeğen kokusunu aldı herhalde.Memeet koş yavrum al şunu.Allah’ım sen günah yazma Yarabbim. Mehmet Bey bu manzara karşısında daha fazla dayanamadı.Köpeği tek eliyle yakaladı ve doğruca Jason’lara gitti.Kapıyı yumruklamaya başladı.Kapıyı açan mr.Jason oldu. -Ne oluyor yahu?Niçin gürültü ediyorsunuz. -Bana bak Jason efendi.Ya şu köpeğini bahçemden uzak tutarsın yada ben uzak tutmasını bilirim. -Niçin bağırıyorsunuz Mehmet efendi.Ne olmuş gelmişse.Ne zararı var küçücük hayvanın. -Onu bunu bilmem ben gönder şu iti. Selim olanları odasının camından izliyordu.Babasının gittiğini görür görmez aşağı indi.Zaten kavga etmek için fırsat kolluyordu. -Ne oluyor baba?Yine sorun mu çıkarıyor bunlar? Ona cevap veren mr.Jason un oğlu David idi. -Bu sensin.Bi diyeceğin varsa gel bana söyle öyle bahçeden bağırmakla olmuyor o işler. -Gelirsem ağzını burnunu dağıtırım senin. Cevher sokak 2 dk içinde savaş alanına dönmüştü.Neyseki mrs.Jason duruma el attı. -Çok özür dileriz Mehmet Bey.Ne yazık ki köpeğimiz pek yaramaz.Bir daha gelmeyeceğine garanti ederim. Aylin Hanım: -Maria hanım haklı Mehmet.Gel gidelim evimize.Akşam akşam olay çıkmasın.Mahallede adımız çıkacak. Her iki ailede eve girdiler.Ama bu sefer kavga etme sırası Jason’lardaydı.mr. Jason -Kaç kere dedim sana almayalım şu köpeği diye.Hiç yoktan dert açıyor başımıza.Sen şu köpekle ilgileneceğine oğlunla ilgilen biraz.Bil bakalım bu gün yine ne yapmış? -Oğluma olan ilgimi sorgulayamazsın.David David buraya gel. -Ne var anne? -Ne yaptın yine?Babanın her zamanki gibi tüm sorumluluğu bana attığı bir suç işlemiş olmalısın. David cevap vermedi.Çünkü suçluydu.Tüm gün odasında oturmayı ve ebeveynlerinin siniri geçinceye kadar çıkamamayı planlıyordu.Ne yazık ki Ulubatlı ailesi planlarını suya düşürmüştü.Onun yerine babası cevap verdi. -Ben söyleyeyim.Beyefendi yine içmiş içmiş.Birde o kafayla araba kullanmaya kalkmış.Elektrik direğine çarpınca da ne tampon kalmış ne motor. Mrs.Jason şok olmuştu.Hemen oğlunun yanına gitti.Elleriyle yüzüne dokundu. -Bir şeyin var mı canım.Yaralanmadın ya? -Hayır anne iyiyim. David bunları söyler söylemez yukarı çıktı.Babası ile annesi aşağıda kavga ediyordu ama bu onun umurunda bile değildi.David’i düşündüren selim olmuştu.Sabah arabayı çarpınca Selimlerin tamircisine götürmüştü.Henüz tam olarak ayılamadığı için ağzına geleni söylemiş çocuğu yerin dibine sokmuştu.Tüm bunlardan dolayı pişmanlık duyuyordu.Hatta ondan özür dilemeyi bile düşündü.Ama Mehmet Bey kapıya dayanıp o şekilde bağırınca her şeyi unutmuş hatta selimle ağız kavgasına bile girmişti.Birden sokak büyük bir çığlık sesiyle inledi.David camdan bakınca sesin nedenini anladı.Bu komşuları Saliha hanımdı. -İmdat.Yetişin komşular.Hırsızlar evime dadandı.Ocağımı yıktılar.Komşular yetişin. Mr. Ve mrs Jason’un dışarı çıktığını gören David de onlarla beraber çıktı.Sokak kalabalıklaşmıştı.Tüm ahali Saliha Hanım’ların evinin önünde toplanmıştı.Ulubatlı ailesi de ordaydı.David çıkınca Selim ona baktı.Bir şey söylemek istedi ve vazgeçti.Aylin Hanım doğruca Saliha Hanım’ın yanına gitti.Koluna girdi ve bahçeye götürdü.Mehmet Bey o sırada mahalleliyi dağıtmaya çalışıyordu; -Dağılın,dağılın,panayır mı oynuyor hadi işinize bakın hadi. Aradan 1 hafta bile geçmemişti.Tam sokak duruluyor,sakinleşiyor derken yeni bir haber duyuldu.Bu sefer hırsızlar Cevher sokağın hemen köşesindeki marketi soymuşlardı.Başta Jasonlar olmak üzere herkes korkuyordu.Kimse evinin kapısını kilitlemeden yatmıyordu.Mehmet Bey Selim’i işe kendi bırakıyordu ve akşam da beraber dönüyorlardı.mr.Jason ise David’in okul haricinde dışarı çıkmasını yasaklamıştı.1 ay kadar böyle geçti.Her hafta başka bir ev soyuluyordu.Cevher sokakta soymadıkları sadece Jasonlar ve Ulubatlı ailesi kalmıştı.Mahallede herkes ya göç ediyor yada değerli bütün eşyalarını satıyorlardı.Şerife Hanım hastaydı.Bu stresin onu daha fazla yormaması için Mehmet Bey onu memlekete gönderdi.Her köşe başında polisler bekliyordu fakat nedense hırsızlar hiç yakalanmıyordu.Artık birileri duruma el atmalıydı.Bir akşam David Ulubatlı ailesinin evine geldi. -Mehmet amca.Babam sizinle bir şey konuşmak istiyor.Akşam bize gelebilir misiniz? Mehmet Bey: -Peki evladım,söyle babana akşam geleceğiz. Aslında Mehmet Bey’ın de fikri buydu.Jasonları akşam yemeğine çağırmak bu işe bir çözüm getirmek istiyordu.Akşam olunca ailecek Jasonlara gittiler.Aslında sadece Mehmet Bey gidecekti ama Aylin Hanım ve Selim’i evde yalnız bırakmak istemedi.Akşam yemeği sorunsuz geçti.Bir ara Selim ve David tartışır gibi oldu ama Aylin Hanım ve mrs.Jason’un müdahalesi ile iş tatlıya bağlandı.Mehmet Bey’in bir gözü camdaydı.Sürekli evi kolluyordu.mr.Jason durumun farkındaydı.Biran önce söze başlamak istiyordu. -Efendim,bildiğiniz üzere sokağımız büyük bir tehlike altında.Her hafta evler soyuluyor ve hiç kimsenin bir şey yaptığı yok.Bize düşen bu hırsızları yakalamak ve adalete teslim etmektir. Mehmet Bey: -Elalem evlerimize,namusumuza göz dikmişken bize oturup seyretmek değil savaşıp kurtarmak düşer.Haklısınız. Evde bunlar konuşulurken birden bir ses duyuldu.Sanki bir şeyler yuvarlanıyormuş gibiydi.Bir an için herkes sustu.Mr.Jason tam şöminenin yanındaki odunlardan birini eline almıştı ki David: -Tamam tamam sorun yok.Bizim yaşlı veli amcaymış.Zavallı gece gece dışarıda kalmış belli ki.Çöp tenekesini devirmiş.gideyim de yardım edeyim. Selim: -Dur,dur bende geliyorum. O gece anladılar ki küçük bir çıtırtı bile onları korkutmaya yetiyordu.Derhal önlem alınması gerekti. Saatlerce hırsızları nasıl yakalayacakları hakkında konuştular.Her gece iki kişi nöbet tutacaktı.Hırsızı gören olursa çevreye haber verecek,diğerlerini uyandıracaktı.Aradan 2 gün geçmişti.Ve nöbet sırası David ve Selim’e gelmişti.David selimin elindeki silahı görünce şaşırdı. -Amacın ne senin?Hırsızları öldürüp hapse girmeyi mi planlıyorsun? -Hayır.Seni öldürüp suçu hırsızlara atmayı planlıyorum.Ödleklik yapacaksan gir içeri annenin yanına git.Ben tek başıma da nöbet tutarım Evelallah. -Yaa tabi.Hırsızları gelince de bunları söyleyebilecek misin bakalım. O sırada bir çıtırdı duyuldu.İkisi de konuşmayı kesti.David yerde bulduğu bir sopayı eline aldı.Sırt sırta verip etrafı gözlemeye başladılar.Selim bir şeyin ayağına dokunduğunu hissetti.Hemen döndü ve 2 el ateş etti.Her şey bir anda olup bitmişti.David karanlıkta bir şey göremiyordu.Selim ateş edince küçük bir çığlık kopardı.Selim de korkmuştu. -David iyi misin?Şşiittt iyi misin oğlum cevap ver lan? Selim David’i vurduğunu sanmıştı.Neyse ki David cevap verdi. -İyiyim iyiyim.Az kalsın ölüyordum.Dostum derdin ne senin? -Bir şey ayağıma dokundu.Panikledim ne yapayım. Silah sesiyle tüm sokak ayaklanmıştı.1 dakika sonra Mehmet Bey ve mr.Jason da geldi.Olayı açıklamaları bayağı uzun sürdü..mrs.Jason elinde bir el feneri ile aşağı indi.David’e sarıldı ve onu eve götürmek için geri döndü.Henüz 3 adım atmamıştı ki büyük bir çığlık kopardı.Herkes yeniden paniklemişti.Mrs.Jason elindeki el fenerini yolun kenarına doğru tuttu.Jasonların zavallı köpeği kanlar içinde yerde yatıyordu.Selim’in ayağına dokunan oydu ve Selim ateş edince kurşun tam başına isabet etmişti.Ertesi sabah selim mrs.Jason’dan özür diledi.Aylin Hanım sokaktaki kan izlerini temizledi.David ve Selim köpeği bir poşetin içine koydular.Az ilerdeki boş araziye götürdüler.Selim bir yandan çukur acıyor,diğer yandan da David ile konuşmak için fırsat kolluyordu. -Mrs.Jason çok üzülmüş olmalı.Ama sende gördün bilerek vurmadım onu.Hırsız zannettim. -Takma kafana.Zaten aptal bir köpekti.Bana ateş etmediğin için seviniyorum. -Saçmalama lan.Şaka yapıyordum.Bu kadar korkacağını bilseydim silah almazdım yanıma. -Korkan kimmiş?Hırsızdan korktuğun için yanına silah almadın mı? -Tamam uzatma.Hadi getir şu poşeti de gömelim bitsin bu iş. -Biliyor musun Selim.Aslında hırsız içimizden biri. -Ne diyorsun oğlum sabah sabah.Adam kendi kendini mi soyuyor? -İçimizden birisi.Tüm evlere nasıl yakalanmadan giriyor.Kıymetli eşyaları yerini nasıl eliyle koymuş gibi bulabiliyor.Neden öncelikle dul,yaşlı ve savunmasız insanların evini soyuyor.Anlasana Selim bu işi bizim sokağı çok iyi tanıyan biri yapıyor. David’in söyledikleri Selim’in aklına yatmıştı.Eve gelinceye kadar bu konuyu konuştular.Hırsızın kim olduğu ortaya çıkarmak için bir plan yaptılar.Ve bu plandan kimseye söz etmemek için söz verip ayrıldılar.O gece saat 2 gibi buluştular.Ulubatlı ailesinin garajına girdiler.Selim sokağın bir krokisini çıkarmış,hırsızın girdiği evleri işaretlemişti. -Adam evlere sırasıyla giriyor.Ve evlerden çaldığı eşyalar ev sahibinin maddi durumuyla orantılı.Anlaşılan hırsızımız ev sahiplerini zorda bırakmak istemiyor.Fakirin evinde çok değerli eşya olsa bile azını çalıyor.Yani bu hırsız herkesi şahsen tanıyan birisi. David krokiye baktı. -Vay be.Şaşırdım doğrusu.Nasıl da fark ettin bunca şeyi? -Ee zeki adamın hali başka oluyor.Sen ne yaptın bakalım? -Sokakta soyulmayan sadece ikimizin evleri kaldı.Akşam iki evin de elektrik ayarlarıyla oynadım.Ve tamamını benim odanın ışık düğmesine bağladım.Onu indirdiğimde her iki evinde bütün ışıkları yanar.Ben hırsız evdeyken ışıkları açacağım.Bir anda ışıklar açılınca bocalayacak ve ne yapacağını bilemeyecek. -Wow.Nasıl becerdin evlerin elektrikleriyle oynamayı? -Eee ben üniversitede bunu dersini alıyorum. Selimin yüzü birden değişti.Bu üniversite sözünü ne zaman duysa böyle oluyordu.Ama bozuntuya vermedi.Mahallede oturan herkesin bir listesini yaptılar.Teker teker elediler.Geriye sadece muslukçu Salih ve çilingir Ali kalmıştı.Her ikisi de bu iş için uygun insanlardı.Selim: -Kesin muslukçudur.Bu sokağın su tesisatı arızalı o yüzden girmediği ev yok.Sonuçta esnaf herkesle tanışıklığı da var. David: -Hayır bu kişi çilingir olmalı.Sonuçta hırsızlık yapılırken evlerin kapısı hiç zorlanmıyor,bu işi ancak usta bir çilingir yapar. O gece hırsızın kim olduğu hakkında konuşmakla geçti.Fakat bir fikir birliğine varamadılar.Zaten kim olduğunu ansalar bile ispatlayamazlardı.Suçüstü yapmaları gerekti.Bir önceki hırsızlığın üzerinden tam 1 hafta geçmişti.Selim’in tespitlerine göre o gece hırsız Jasonları soyacaktı.Öğle vakti yine buluştular.David: -Bu gece bizim eve gireceğini aileme söylemedim.Ama onların bu burada gece olmaları çok tehlikeli. -Sen merak etme.Ben babamlarla konuştum.İade-i ziyaret olarak sizi davet edecekler. -Harika.Öyleyse planı son kez tekrar edelim. -1 dakika.Öncelikle şunu söylemeliyim.Babam geçen polislerle konuştu.Söylediklerine göre hırsız bir pikap kullanıyormuş.Önceki hafta polisler peşine düşmüş ama yakalayamamış. -Eh ben sana dedim çilingirdir diye.Onun bir pikabı var değil mi? -Evet var.Bunu öğrendikten sonra bende çilingir Ali ustadan şüpheleniyorum. -O zaman plan değişti. -Evet.Ben bizim evin çatısında nöbet tutacağım.Hırsız arabayı sokağın başında bırakıyormuş.Hırsızın eve girdiğini görür görmez sana haber vereceğim.Sonra pikabın yanına gidip,arabayı bozmayı deneyeceğim.Ustam araba tamir etmekten çok bozmakta usta olduğumu söyler. -Evet.Ben senden haber alınca hırsızı takip edeceğim.İçeri girdiğinden emin olunca da elektriklerin hepsini birden açacağım. -O sırada hırsız panikleyecek.Sende hırsızın bir anlık boşluğundan yararlanıp onu enseleyeceksin. -Ama elimden kurtulursa ne olacak? Selim: -İşte o zaman arabasına doğru koşacaktır.Ben arabayı bozduğum için çalıştıramayacak.O arabayı çalıştırmaya uğraşırken bende onu yakalayacağım. -Süper.Umarım bir aksilik çıkmaz. -İnşallah çıkmaz. Akşam saat 10 gibi herkes yerini aldı.Aileler her şeyden habersiz gülüp eğleniyorlardı.Çünkü Selim ve David hırsızın yakalandığını söylemişlerdi.Bu sayede rahatça planlarını yürüttüler.Selim nöbet yerine geçti.Fazla beklemesine gerek kalmadan arabanın sesini duydu.Başına maske geçirmiş bir adamın Jasonlara doğru geldiğini gördü.Hemen David’e cep telefonundan mesaj attı.Ve arka yoldan dolanarak pikaba doğru gitti.O sırada David hırsızı odasında bekliyordu.Selim’den mesajı alınca kapı aralığından gözetlemeye başladı.Hırsızın eve girip üst kata çıktığını anlar anlamaz kolu indirdi ve evdeki bütün ışıklar açıldı.Gerçekten de hırsız bunu beklemiyordu.El fenerini yere düşürdü ve panikledi.David bunu fırsat bilerek saklandığı yerden çıktı ve hırsıza doğru hamle yaptı.Ama o sırada elektrikler birden kesildi.David ışık ayarlarıyla oynarken sigortaların atabileceğini düşünmemişti.Hırsız karanlıktan istifade cebindeki çakısını çıkardı.David’i sol bacağından yaraladı ve kaçtı.Selim arabayla işini çoktan bitirmişti.Artık arabanın çalışması imkansızdı.Hırsızın o tarafa doğru koştuğu görünce d-David’in yakalayamadığını anladı ve hemen saklandı.Hırsız arabaya bindi.Bir kaç defa denedi ama arabayı çalıştıramadı.O sırada selim saklandığı yerden çıktı ve önceki nöbette kullandığı silahı arabanın canımdan içeri doğrulttu. -Çık dışarı. Hırsız hiçbir şey söylemedi.Arabadan çıktı.Selim onu yakaladığını zannetti.Hırsız selim’in silahı bir an için indirmesinden istifade ederek onun üstüne atladı.David topallayarak Selimlere yetişmişti ki bir silah sesi duyuldu.Neyseki vurulan Selim değildi.Kurşun hırsızın omzunu sıyırmıştı.2 dakika içinde Ulubatlı ve Jason ailesinin bütün üyeleri olay mahalindeydi.Mrs.Jason David’i görür görmez bir çığlık attı. -Oğlum iyi misin?Çok acıyormu?Hemen ambulansı aramalıyız. Aylin hanım: -Polis ve ambulans arandı.Merak etmeyin. Aslında herkesizin merak ettiği başka bir şey vardı.O da hırsızın kim olduğuydu.Mehmet Bey yerde kıvranarak yatan hırsızın yanına gitti.Yüzündeki maskeyi çıkardı.Sonuç David’i de Selim’i de şaşırtmıştı.Çünkü hırsız ne çilingir Ali usta nede muslukçu Salih’ti.Listeye eklemedikleri tek kişi, mahallenin evsizi Veli amcaydı.Veli amca yaşını başını almış,bilge bir adamdı.Yazları arka sokaktaki barakada kışları ise her gece başka bir ailenin evinde uyurdu.Adeta sokağın akıl hocasıydı.David yanılmamıştı,kullandığı pikap çilingir ustanın pikabıydı.Çaldıklarını ise arka sokaktaki barakasında biriktiriyordu.Yapbozun parçaları birbirini tamamlıyordu.Fakat hainin o olduğuna kimse inanamıyordu.Nasıl da kandırmıştı bu kadar insanı bunca sene.Neyseki aradan 1 ay geçmeden Cevher Sokak’ta işler eski haline döndü.Eskisi gibi olmayan tek şey Ulubatlı ve Jason ailelerinin arasındaki gerginlikti.Mrs.Jason ölen köpeğinin yerine bir kedi aldı.Şerife Hanım memleketten döndü.David içki içmeyi bıraktı.Ve Selim üniversite sınavlarına hazırlanmaya başladı.Artık her cumartesi David,Selim’e ders çalıştırıyor,her pazar ise Selim,David’e saz çalmayı öğretiyordu.
BU HİKAYEYİ BİRKAÇ AY ÖNCE BİR YARIŞMA İÇİN YAZDIM AMA OLMADI.UMARIM BEĞENİRSİNİZ.
|