Yorgundu yüreğim uzun yoldan gelmişcesine yorgundu, En iyi kalemim bilirdi bu yorgunluğu, İçten içe her boğulduğumda, Yıkılmışcasına kaldığım her durağımda, Pencereme değen denizin uzağı kadar, Uçsuz, buçaksız içimde büyüyen sessizliği, Dalgalarda buluşturup kağıda çoğalan kalemim bilirdi, Henüz yüzümde belirmeyen çizgilerim, Yaşım ilerlemişcesine taşıdığım ruhu karalardı, Mehtaba dağılır, şafağa uzanırdım, Bugün beni yaşarken, aklım dünümle kapışırdı, Sular gözlerimde bulanır, nemi yüzüme değdikçe durulurdu, Çığlıklarımla yüzleşircesine şiirlerim, Her satırında, her mısrasında bir teselli arardı, Kuruyan hayaller bir damla suya muhtaç, Donuk resimler mutluluk tablolarına açtı, Karın tokluğuna kurulmuş düşler, Sevmek, sevilmek adına gün gün ömürden yerken, Mağlubiyetin tadı yüzümden okunur, Yüz üstü kalmışlığın sefaleti yalnızlığıma dokunurdu, Kusursuz hazırlanmış hayal defteri, Kederlerin şiir kitabına takas edilmişcesine, Bir yıkım tadında şairliğin onurunu alkışlardı, Ve yalnızlığa atılmış imzalar, Benim adımı anımsardı, Hala yorgundu yüreğim uzun yoldan gelmişcesine, Sevgisiz kuru bir bedende aldığı her nefeste yorgundu, Şiirlerin altına atılmış her imza bu yorgunluğu, Her sevda kırıkları bu yalnızlığı anlatıyordu, Sevginin çiçeği uzanmayan ellerim, Kitaplara sarılmış bir kendine, bir sana ağlıyor, Her satırda, bir okuyan , birde yazan ağlıyor, Her kuytu köşe de bir seven, birde yalnız kalan ağlıyordu, Yorgundu yürekler, anılar biliyordu, Yorgundu yüreğim biriken takvimler, Gözlerim, sen ve sensizlik, yağmur ve gecede biliyordu, Ve artık sessizliğin çığlığı şehrimin derinlerine işliyor, Beni, ve elemleri artık SAKARYA biliyordu, Yalnızlığın şairini SAKARYA dinliyordu,
|