Sorunlar. Bitmek bilmeyen, çözülsede her gün yerine yenisi eklenen sorunlar...
Ne anlatılacak bir kimseleri var ne de çözülebilecek içerikleri. Ne sonları var ne de çareleri. Bunlar geceleri ayrı bir çekilmez oluyorlar. En kötüsü de onlardan kurtulamayıp, uykusuzluk çekmek. Ne kafa dağıtabileceğim bir yaşamım var ne de mutlu olabileceğim bir an. Şöyle bir bakıyorum geçmişime en mutlu olduğum gün ne diye. Bir bakıyorum ki boş, hiç yok. Küçük bir mutluluk desem o bile hiç yok. Kısacası mutluluk hormonlarım doğuştan yok! Bir bakıyorum etrafa, alışamıyorum onlara. Yalnızlık benim için en doğru şey. Karanlık, bazen de aydınlık, "İçimi Rahatlatanlar" listesinin ilk on maddesinde yer alıyorlar. Şiir defteri ya da A5 kağıdına yazılmış hikayelerim "Sıkıntı Anında Yapılacaklar" listemde ilk on madde arasında yer alıyorlar. Ah bu sıkıntılar, sorunlar, dertler... Tamam! Sizsiz mutlu olmaya çalışacağım. Hayali arkdaşlarımla oynamaya devam edeceğim. Kendi uydurduğum senaryolarda hem figüran hem de baş rol olmaya devam edeceğim. Hem yüzü gözü kir içinde kimsesiz bir kızın bir evde dilenmesi anındaki rolü oynayacağım. Hem onu içeri alan iyi kalpli kadını. Hem fakir kızın okuma zorluklarını ele alan bir rolde oynayacağım. Hemde zengin şımarık bir kızın fakir bir kızla dalga geçişini. Mutlu olmaya çalışacağım hayali arkadaşalar, hayali mutlu hayatlarla...