|
YAŞADIKLARIM, YAŞAYAMADIKLARIM! -2.bölüm: O benim ilk aşkım, kahramanım olacaktı ama sadece “baba” oldu…
isimsiz isim
-
Mesaj Gönder
|
|
-Geldik, Rasim Amcanın şey yani dedenin evi burası. -Teşekkür ederim. -Rica ederim ne demek Deyip ayrıldım oradan. Eve dönerken istemsizce suratımda şapşal bir sırıtmanın yer aldığını fark edip kendimi toparladım ve düşünmeye koyuldum. Kafamda taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başlamıştı. Bu kız Hakan abinin ilk eşinden olan çocuğuydu ama bahsi çok az dönmüştü ve ben hiç dikkat etmemiştim. Adı Zehra demek, Zehra… Nedir ki anlamı? Eminim isminin anlamı da kendisi kadar güzeldir. Eve geldiğim gibi odama çıktım. Aslında olanları babama anlatmak geldi içimden ama sonra vazgeçtim. Yatağıma uzanıp onun bana gelişini, bana soru soruşunu düşünmeye başladım. Çok değil biraz sonra annem geldi yanıma. -Biz plaja gidiyoruz, gelmek ister misin? -Bilmem ki -Çabucak karar versen iyi olur, babanı biliyorsun. -Tamam geleyim bende. Arabaya atladık yaklaşık on beş dakika sonra plaja vardık. Ben Deniz’le ilgilenme görevini üstlendim. Beraber kumda oynadık, kaleler yaptık, denize girdik. Babam çoğunlukla kitap okudu. Anneminse gözü bizim üzerimizdeydi. Akşama doğru eve döndük. Sitenin kapısında Rasim Amca, ve Hakan abinin eşi Gül Hanım vardı. Daha sonra arkalardan koşturarak biri daha geldi; Zehra. Çok güzel gözüküyordu. Bu kız seni ne yapsın dedim içimden kendime.Babam ve annem uzun uzun Zehra’ya baktılar ve sonrasında şöyle bir diyalog geçti. -Bu küçük hanım kim Rasim Amca? -Zehra. Benim torun. Bizimkiler çok şaşırmıştı adeta ağızları açık kaldı. -Yaa demek öyle ben en son gördüğüm de çoluk çocuktu bu yahu şimdi kocaman kız olmuş. Merhaba kızım ben Ahmet, babanın liseden beri arkadaşıyım. Tanıştığıma memnun oldum Babamlar tanışma faslındayken Hakan abi arabasıyla geldi. Camdan bize bakıp “ vay ahali toplanmış” dedi. Babam, Hakan abiye gözün aydın, biz sizi daha fazla tutmayalım dedikten sonra sitenin içerisine girdik. Onlarda arabaya binip gittiler. Günün yorgunluğundan olsa gerek eve gittiğim gibi yatıp uyumuştum. Sonra ki günün bana neler getireceğini bilmeden… Ertesi sabah erken uyandım ve kahvaltı saatine kadar tv izledim. Bizimkiler kalktı ardından kahvaltı hazırlandı tam oturmuştuk ki babamın telefonu çaldı arayan Hakan Abiydi. Aralarında geçen konuşma beni öylesine heyecanlandırdı ki babamın ağzından çıkan kelimelere odaklanmıştım. Sonra babam telefonu kapattı, bize dönüp: -Kahvaltıdan sonra Hakanlarla plaja gidiyoruz. Yiğit bu sefer senin gelmemek gibi bir seçeneğiniz yok. Hepimiz gideceğiz. Tabi ki gelmemek gibi bir seçeneğim yok olmasın da zaten ben onu görmek için can atıyorum tabi ki geleceğim. Demedim ama hislerim tam olarak buydu. Kahvaltıdan sonra hazırlandık ve iki araba arka arkaya yola koyulduk. Çok geçmeden vardık. Daha oturmadan beklemediğim bir soruyla karşılaştım. Zehra bana yandaki cafe ye gidelim mi dedi, hemen kabul ettim tabi ki. Bizimkilere söyleyip yanlarından ayrıldık. Arkadan çok iyi anlaştılar bak hemen arkadaş oldular gibi cümleler duyduk ve gülümsedik. Oturduk, iki limonata söyledik. Bana hangi üniversitede okuduğumu sordu ve ilk düzgün konuşmamız böylece başlamış oldu. -Hangi üniversiteye gidiyorsun? -Ben yeni mezun oldum bu sene artık bakalım neresi olursa. -Ben mimarlık okuyorum 2.sınıfa geçtim Şok üstüne şok yaşadığım bir andı. -2 mi? Şey bende mimarlık yazdım sonlara da birkaç öğretmenlik falan. -Evet ama okula erken başladığım için böyle, yoksa daha 18 yaşındayım ben deyip güldü ardından ekledi mimarlık istiyorsan öğretmenlikler niçin? -Ben mimarlık istemiyorum aslında daha çok babam istiyor. Ben öğretmen olmak istedim hep, küçüklüğümden beri tek düşündüğüm meslek buydu benim. -Baban mı? Hı anladım sanırım. O zaman inşallah öğretmenlik çıkar -Çok zor ya ilk sıralar hep mimarlık ve puanım birçoğuna yetiyor. -Hayırlısı olsun diyelim, hayat işte böyle maalesef her zaman isteklerimiz,hayallerimiz gerçekleşemiyor.
Ona “ bana biraz kendinden bahsetsene” dedim ve onu dinlemeye başladım. Annemle babam ben çok küçükken ayrılmışlar. Anlattıklarına göre bir çift olmayı hiçbir zaman başaramamış ve böylesinin daha sağlıklı olacağını düşünmüşler. Ben annemin yanında büyüdüm. Hafta sonları babamı görmeye gidiyordum ama babam başka biriyle evlenince ister istemez aramız açıldı. Ayda bir gider oldum. Hatta bazen iki ay, üç ay görmediğim oldu. Ve kimseler bilmez ama o sıralar babam beni hiç aramadı biliyor musun? Yeni eşine odaklandı tamamen ve beni unuttu. Sonra aramızdaki ilişki boyut atladı ve baba kız olmaktansa birer komşu gibi ne bileyim iş arkadaşı gibi davranmaya başladık birbirimize. Mutlu gibi samimi gibi gözüken ama aralarında büyük uçurumlar olan bir baba kızız biz. Baksana yıllar yılı her yazı burada geçiriyormuş. Ama ben buraya daha önce hiç gelmedim geldiysem de en fazla sekiz dokuz yaşlarındaymışımdır. Yani ben onunla bir çok şeyi yaşamadım, onunla ilgili bir çok şeyi de bilmiyorum. Bilmedim. Hep eksikliğini hissettim. O benim ilk aşkım, kahramanım olacaktı ama sadece “baba” oldu…
İYİ VEYA KÖTÜ ELEŞTİRİLERİNİZ BANA YÖN VERECEKTİR, UMARIM BEĞENİRSİNİZ.
|
|
|
Esila Korada
17.8.2014 23:01
eğer böyle devam ederse güzel. sana söyleyeyim ben öyle her yazının devamını bekleyip bekleyip okumam ama bunu okudum çünkü olacakları bekledim. eğer bu hikayein sonu saçma değilse sıradışı ya da etkileyici bir şeyse bu hikaye gayet güzel... :) |
|
|
|
|
isimsiz isim
17.8.2014 23:11
Öncelikle teşekkür ederim beğendiğin için, ayrıca devamını beklemen çok hoşuma gitti bilesin tekrar sağol :)Elimden geldiğince yaratıcı olmak istiyorum tabi ki ama çok spontane yazıyorum şu an devamını bende merak ediyorum açıkcası:)aklımda bir şeyler var ama bekleyip görücez. |
|
|
|
|
Esila Korada
18.8.2014 00:03
bakalım :) |
|
|
|
|
Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|