Önceki Bölüm : http://www.ozgurroman.com/romanlar/sayfalar.aspx?rid=24378
Bu dört duvar arasından çıkabileceğim gün gelecek mi merak ediyorum. Gerçi çıksam bile gideceğim yerin bir elektrikli sandalye olacağından adım gibi eminim. En doğrusu da bu olurdu zaten. Bazı insanlar ölmeyi hak eder. Bazılarıysa yalnızca ölür. Bende bu dünyanın düzenine karşı çıkacak değilim.
Yinede insan düşünmeden edemiyor. Acaba bende herkes gibi normal bir hayat sürseydim; iyi bir ailede doğsaydım, okula gitseydim, arkadaşlar edinseydim, ölüm yalnızca iyi giden şeylerin bir sonu gibi olsaydı... Sanırım bu tip şeyleri hayal etmek için bile çok geç kaldım.
Hayatım boyunca yüzlerce insan öldürdüm. Yüzlerceside beni öldürmeye çalıştı. Ama ilk kez kendimi ölüme bu derece yakın hissediyorum. Kimsenin olmadığı. Işığın dahi girmeye çekindiği böyle bir hücrede aklıma gelen tek umut ışığının ölmek olması gerçekten acınası bir durum.
Çok uzun zamandır buradayım. Artık fazla zamanımın kalmadığını biliyorum. Neden bu şeyleri yazmakla uğraştığımdan da emin değilim. Yazdığım satırları bile göremezken hangi sebeple bu kadar çabalıyorum ? Tüm bunlar kimin için ? Ama yinede acele etmem gerektiğini hissediyorum. Acele etmeliyim ve ölmeden önce, bu karanlık bir ton daha koyulaşmadan önce hikayemi bitirmeliyim. Bu yazdıklarım hiç okunmayacak olsada sorun değil. Beyaz kağıdı bir tutam kirletmek. Tek yapmam gereken bu. Çünkü renklerin bile anlamını yitirdiği bu noktada yapabileceğim tek şey bu.
Hapishane Günlükleri / Dave Pride
25 Ocak 2021 Pazartesi / Saat : 13:18