Yavaş yavaş gidiyorum mutluluğa. Adımlarım küçük; yol çok kısa. Kuşlar,
deniz, hep birlikte çağırıyorlar beni. Ama koşmuyorum onlara.
Biliyorum çünkü; koşarsam çabuk düşerim bu yolda. Artık
zamanı geldi! Kavuşuyorum mutluluğuma, İstanbula...
Seviyorum bu şehri. Uzaklaştıkça anlıyorum değerini. Aşık mıyım yoksa? Siz de sevgilinizden ayrılınca daha çok özlemez misiniz onu? Canımı acıtsa da beni benliğime kavuşturan bu
şehir; şimdi çok yakında! İstanbul'a saatler kala, beni benliğimden ayıran yerden yazıyorum şimdi. İçimde hafif bir burukluk, ruhumda mutluluk, yanımda sevdiğim adam. Hayat hep böyle
değil midir zaten? Birini verir, birini alır. Haklıdır belkide;iki aşk ağır gelir insana.
İşte bu yüzden içimdeki burukluk.
Aşık olduğum şehirde eski bir adam. Sahil kenarları, kuş
sesleri anlamsız. Hava soğuk, terkedilmiş İstanbul. Bu sefer aşık
olduğum şehirle birlikte yudumlayacağım kahvemi sahil kenarında.
Sevdiğim adama uzak, eskisine yakın, aşk ile yan yana. Mutluluk
biletim kesildi şimdi. Hadi gidelim! Kuşlar, gemiler, deniz beni bekler!
Mutluluk yolcusu kalmasın!