|
saat: 00:13
bedenin ve yatak arasındaki mesafe doksan derecelik açıdan hızla sıfıra doğru geri sayarken kendini yarı baygın gibi hissediyorsundur saniyenin üçte birinde gördüğün yastık sanki buluttan bir parça gibi gelir.sonra tüm ağırliğinla derinlere gömülürsün. yüzüne yastığın yumuşaklığıyla sarmalanmış bir ferahlık çapar ,suratın yastığa gömüldüğünde bunu iyiden iyiye hissedersin. dışarıda kalan tek burun deliğin havadan tüm oksijeni toplamak için canla başla çalışır tek gözünle şöyle bir etrafa bakarsın ve en yavaş haliyle onuda kapatırsın.gözlerini sekiz saat sonra açtığında sanki zamanı geriye sarıyormuşcasına kalkarsın ve dinç haline geri dönersin.ve ben sadece bunları sana yazan kişiyim çünkü benim gecelerimde uykuya rastlayamazsın,uykuyla aramızdaki düşmanlık, bünyesinde rüyaları barındırmasından kaynaklanır.
saat:03:15
Kapı gıcırtılarını severim, sınırları zorlanmış bir tahtanın homurtularını saatlerce dinleyebilirim.Aklımı kurcalayacak mırıltılar gibi ilgi çekici ama anlamsızlar.Tek bir faydaları var uyanık kalmamı sağlıyorlar.
Seksen yaşlarında ucube suratlı komşum sallanan sandalyesinde sabaha kadar geçmişini sayıklarken tıkanacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.Kendini tamamen yerçekimine bırakmış gülmekten habersiz bir surat.Onu her gördüğümde yanaklarını kulaklarına bağlayıp tecavüz etmeye zorluyor beni.Bu gün evinden çıkmam için bana tanıdığı mühletin son gecesi.Ona verdiğim paraların renkli fotokopi olduğunu anlaması benim için tam bir yıkım olmuştu.İhtiyar bunağın sandalye gıcırtısı sabah ezanı başladığında kesilirdi ceviz ağacından yapılmış bastonunun tıkırtısı tavanımın bir ucundan diğer ucuna üzerimde gezinir ardından fısıltı halinde bir musluk sesi duyulur su yaklaşık 2 dakika boyunca akar dururdu.Her gün aynı başlangıç sanki bir birinin kopyası gibi tekrarlanan rutin hareketler.aynı yerden alışveriş yapar hep aynı yolu kullanır aynı saatte evden çıkar ve hep aynı saatte evine girerdi.Onun hayatında değişen tek şey tarihti.Bunağın tüm bu rutin yaşamı benim işimi kolaylaştırıyordu ta ki geçen hafta küçük bir simitçi çocuk hayatımı altüst edene kadar.Dişleri fransız devriminden daha evvel dökülmüş olan ev sahibim o gün sağ omzundaki meleği dinlemiş ve simitçi çocuğa yardım etmek istemişti.Beyni bir formula-1 aracının motoruyla aynı hızda çalışan simitçi çocuk parayı eline alır almaz güneşe kaldırmıştı.Parann üzerinde Göremediği Puslu Atatürk resmi benim korsan dişli ev sahibimin yastığının altında biriktirdiği paraların yarısından çoğunun sahte olduğunu anlamasına neden olmuştu.Bunak komşum bu olaydan sonra her nasıl bulduysa olan gücüyle kapımı yumrukalmaya başlamıştı kapıyı açtığımda tadilatta olan sesini ilk kez o kadar net duymuştum:
__Seni adi şerefsiz herif,bana verdiğin paraların hepsi sahte çıktı.Ama görürsün sen hapislerde sürüneceksin yaşlı bir kadını kandırmaya utanmıyor musun ? Paramı ver yoksa hemen polisi ararım.
Kelimelerle karışık üzerime sıçrayan tükürükleri iyice canımı sıkıyordu konuşmama fırsat vermeden devam ediyordu:
__Dolandırıcı köpek ama görürsün sen burnundan getireceğim her kuruşunu ödeyeceksin o paranın.
O sırada sabrım taştı ve sağ elimle çöp gibi boynunu kavradım ve baş parmağımla çukurlaşmış gırtlağını hafifçe sıktım ve şöyle dedim:
__Böyle bişey yaparsan seni öldürürüm.Eğerki birgün kapım çalar da ben o delikten baktığımda karşımda polisi görürsem içeriye kalpazanlıkran değil cinayetten girerim moruk.
Bunağın yarım soluduğu nefeste kesilince inandırıcılığım artmış olsa gerek ki bu onu bir süre oyalamıştı.Fakat bunu yapacak potansiyelimin olmayışını zamanla anlamış ve eski şirret suratı ve tüm kararlılığıyla kapımı tekrar çaldı ve:
__Bir hafta! Evimden çıkıp gitmen için sana bir hafta mühlet.dedi
Şimdi ise o bir haftanın son gecesi tek düşündüğüm şey 6 ay boyunca kesilmeyen tahta gıcırtısının bu gece son bulması.......
İlgisini çeken arkadaşlar için devamını gönderebilirim okuduğunuz için teşekkürler.
|
|
 |
Sedef Kara
7.7.2010 22:13
Fatih arkadaşım,benim ilgimi çekti bu roman. Devamını gönderebilirmisin bana rica etsem. |
|
|
|
|
 |
Ela ...
11.7.2010 17:17
O kadar sürükleyici bir anlatımınız var ki.. Sizi gerçekten tebrik ederim.. Okuduğum ilk cümleden sürükleyici bir yazı okuyacağımı tahmin etmiştim ama ah şu büyük harf ve noktalama işaretleri..:) Anlatımınızı daha da etkili kılacağından eminim.. Devamını gönderirseniz çok sevinirim...:) |
|
|
|
|
 |
. KediAdam
12.7.2010 00:11
sedef ve eda arkadaşım sizlere ilk başta duyarlılığınız için çok teşekkür ederim.fikirlerinizi paylaşmışsınız.ayrıca beğenmenize çok sevindim.en kısa zamanda size devamını yollayacağım biraz değşiklik yapıyorumda romanda :) |
|
|
|
|
 |
Emine Ablay
14.7.2010 05:31
Harika ve çok sürükleyici çok beğendim rica etsem bana da devamını gönderebilirmisiniz harika okurken çok zevk verdi gönderirseniz çok sevinirim çünkü çok güzeldi devamını okumak isterm   |
|
|
|
|
|
|
. KediAdam
16.7.2010 00:43
emine ablay hanfendi teşekkür ederim okuduğunuz için beğenmeniz beni mutlu etti romanın gidişatını değiştirdiğim için değişiklik gerekti bittiği an paylaşıcam sizinle tekrar teşekkürler. |
|
|
|
|
|
|
Emine Ablay
19.7.2010 01:01
teşekkür ederim =) çok sürükleyici bir yazı olmuş gerçekten tebrikler =) |
|
|
|
|
|
Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|