İslam'ın birinci ve en temel şartı olan İman:Terim olarak Hz. Peygamber’i, Allah Teâlâ’dan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde (zarûrât-ı dîniyye) tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir.
Peygamber Efendimiz(sav)zamanında olmayan,sahabelerin son zamanlarında ortaya çıkan Kelam İlmi ise;İtikadi hükümlerde araştırma yapan ilimdir,Tevhid ve sıfatlar ilmi ismiyle de tanınır.(Ehli Sünnet tasavvufuna karşı çıkanların "Peygamberimiz(sav)zamanında olmadığı argümanlarına karşı Kelam ilminin de Peygamber Efendimiz(sav) zamanında olmadığını belirtmek istiyorum.Herkesin malumudur ki bugün kimse Kelam ilmine karşı çıkmıyor. Sebebini merak ettim birden)
Kelam İlmi hakkında İslami kaynaklarda “Kelam,deliller getirmek ve şüpheleri def etmek suretiyle dinî akideyi isbata muktedir olan bir ilimdir. Akaidle murad, amel olmaksızın, bizzat itikaddır, dini olmakla kasdedilen de Hz.Muhammed'in (s.a.v.) dinine mensub olmaktır.(El-İci, 11, Mevakıf, el-Mevkıf el-Evvel li’l-Mukaddimat el-Maksad el-Evvel Min el-Marsad el-Evvel.)denilmektedir.
Peygamber Efendimiz(sav)in sağlığında diğer İslam İlimler(Siyer,Tefsir,Hadis vb.) gibi Kelam ilmi de yoktu.Zaten buna gerek te yoktu.Sahabe efendilerimiz merak ettikleri merak ettikleri her konuda Allah Resulü(sav)e danışarak hayatlarını tanzim ediyorlardı.İtikadi konularda tartışma yapacak zamanları olmadığı gibi ihtiyaçları da yoktu.Allah Resulünden(sav) duydukları her akideye tam olarak iman ettikleri için Peygamber Efendimiz(sav) in şu hadisiyle şereflendirildiler:"İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır. Sonra bunları takip edenlerdir, sonra da bunları takip edenlerdir." [İmrân bin Hüseyn (radıyallahu anh) dedi ki: "Kendi asrını zikrettikten sonra iki asır mı, üç asır mı zikretti bilemiyorum."] "Bu sonuncuları takiben öyle insanlar gelir ki, kendilerinden şahidlik istenmediği halde şahidlikte bulunurlar, onlar ihanet içindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarında şişmanlık zuhûr eder." Bir rivayette şu ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler." [Buharî, Şehâdât 9, Fezâilu'l-Ashâb 1, Rikak 7, Eymân 27; Müslim, Fezâilu's-Sahâbe, 214, (2535); Tirmizî, Fiten 45, (2222), Şehâdât 4, (2303); Ebu Dâvud, Sünnet 10, (4657); Nesâî, Eymân 29, (7, 17, 18).]
Kelam İlmi mecburiyetten ortaya çıktı(Onların(Sahabelerin) asrı, ayetlerden müteşabih olanlara tabi olan ve teşbihle meşgul olanların bidatçiliklerinden uzak oldu.İbn Haldun-Mukaddime, s. 325.)
Fetihler çağında yeni kitlelerin müslüman olmaları veİslâm'ın Diğer Din Ve Medeniyetlerle Karşılaşması,Bazı Dinî Metinlerin Te’vili Üzerinde Anlaşmazlıklar,Siyasî Anlaşmazlıklar, İslâm'ın Diğer Din Ve Medeniyetlerle Karşılaşması ve Tercüme Hareketi Kelam İlmi'ni bir mecburiyet haline getirdi.
Sahabe ve onlara tabî olanlarca bilinmeyen şekilde akaid hakkında Kur'an ve Hadis metinlerinde aklî araştırma yapan bid'atçıların ortaya çıkışı ve Sünnete bağlı Müslümanların onların delillerini reddi ve şüphelerinin açıklanmasından İslâm'da Kelam ilminin doğuşunu Gazzalî kabul etmektedir. O bunu şöyle söylüyor: Allah, elçisinin diliyle insanlara din ve dünyalarının iyiliğini sağlayan hak bir akideyi bildirdi. Kur'an-ı Kerim ve Hadisler bunu haber veriyor.Sonra şeytan, bid'at taraftarlarının vesveselerine, sünnet'e muhalif bir takım kanaatlar karıştırdı. Onu yaydılar Müslümanların doğru inançlarını bozayazdılar. Allah, Kelam ilmi alimlerini yarattı. Geleneğe bağlı Ehli sünnete aykırı olan türemiş bid'at ehlinin kötü işlerini meydana koyacak sözlerle Sünnete yardım etmek arzusunu onlarda uyandırdı. İşte İlm-i Kelam ve ehli bundan doğdu” El-Gazali, el-Munkizu Min ed-Dalal. el-İhsan el-Kamil kenarında c. 2- s. 9.
Sonuç olarak söylemek istediğim şudur:Pek çok zaman karıştırılsa da Kelam İlminin Felsefe veya İslam Felsefesiyle alakası yoktur.Bu sebepten İmamı Gazali felsefecilerin iddialarına reddiye yazmayı uygun görmez.Çünkü Reddiye yazmak için yanlışı anlatmak gerekir ki bu da samimi insanların itikatlarına zarar verebilir.
Yüce Allah(cc) bizleri İslam düşmanlarının şerrlerinden korusun inşallah.