FRANKFURT OKULUNDA ÖNCÜ SANAT Sanatın olumsuzlama olma özelliği, onun toplumsallığının kökenidir. Sanat, içinde var olduğu toplumun toplumsal antitezidir. Sanat toplumsaldır; çünkü içinde bulunduğu topluma muhalif bir konumdadır. Bu konumda kazanabilmesinin tek koşulu özerk olabilmesidir. 1. YABANCILAŞMA toplumun içinde toplumsallığı inşa eder. Yabancılaşmış toplum, Marksist anlamda kendi kendini yalanlayan toplumdur. 2. YABANCILAŞMA Emek yabancılaşması ve daha sosyolojik bir yabancılaşmadır. (Sayesinde sanatçının kendisini sistematik olarak yabancılaşmış toplumdan soyutladığı ve içinde sadece sanatın hakikatinin yer aldığı, bu hakikat ile kurduğu hayalci bir evren yarattığı ikinci bir yabancılaşmadır.) Sanatın biçimi toplumun içeriğinin en büyük düşmanıdır. İdeoloji olarak sanat, egemen ideolojiyi geçersiz kılar, sınıf içeriğini idealleştirir. Örneğin Lukacs, Adorno ile Brecht ve Benjamin arasında karşıtlıklar ve Benjamin ile Adorno ve Brecht ile Benjamin arasında ittifaklar oluşmuştur. Brecht’in tanımladığına göre gerçekçilik siyasal ve ideolojik bir amaç olup, biçimsel araçları zamana ve mekana göre değişebilir şeylerdir. Ona göre, klasik öykü anlatımı ve dışavurumcu tiyatronun tüm teknikleri, hep, içinde bulunulan durum neyi gerektiriyorsa, o ölçüde alıp kullanılması gereken sanatsal etkinlik donanımlarıdır.

|
|
 |
Lena Ecke
14.1.2020 17:24
ARKADAŞLAR BU SANAT ONTOLOJİSİ HAKKINDAKİ DENEMEMİN ALTINA YORUM YAPARSANIZ ÇOK ÇOK SEVİNİRİM, SEVGİLER |
|
|
|
|

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar
|