... Evet, Kabile yardım eden acılarının dinmesini sağlayan kadın Adem'in ilk eşi Lilith'di. Şimdi ise şeytanla evli ve onun için çalışıyordu, ondan çocuklar doğuruyor, Tanrı'dan intikam almak için büyük planlar yapıyorlardı. Peki Lilith'in amacı neydi neden Kabil'e yardım ediyordu onun için planları neydi...
... Kabil eski sağlığına kavuşmuş fakat lanetinden kurtulamamıştı ve Azrail'in dediği gibi sonsuza kadar da devam edecekti. Lilith arkasında cevaplanmamış sorular bırakacak küçük şeytani bir gülümsemeyle, Kabil'e "Tekrar görüşeceğiz" diyerek yanından ayrılıp ormanın derinliklerinde kaybolmuştu. Kabil tekrar yaptığı planlara dönmüştü, kesinlikle kavmine geri dönecek ve annesiyle konuşacaktı fakat bir sorun vardı; güneş hala gökyüzünde o yakıcı yüzünü göstermekteydi. Kabil havanın kararmasını bekleyip yola öyle devam edecekti. Havanın kararmasını beklerken Kabil derin yalnızlık içerisinde Lilith'in kim olduğunu ve kendisine neden yardım ettiğini düşünüyordu. Hiçbir anlam çıkaramamıştı ama yine de acılarını dindirdiği için ona minnettar kalacağını biliyordu.
Havanın kararmasıyla Kabil tekrar kavmine doğru yola koyuldu, ara sıra kolundaki katil dövmesine bakıyor, ne yazdığını ya da neyi simgelediğini düşünüyordu. Yakında öğreneceği tek şey kolundaki dövmeyi gören herkesin ondan kaçıp saklanacağı idi. Uzun ve irili ufaklı bir çok ağacın olduğu ormanda ilerlerken Kabil, dikkat çeken bir hal içerisindeydi; bu derin ve puslu ormanda gece karanlığında karşısına bir tane dahi olsa vahşi yada küçük, zararsız, ses çıkartan hayvanın çıkması gerekiyordu fakat hiç birinden eser yoktu. Sanki kendinde onları uzaklaştıran bir şey vardı. Kabil hala bazı şeylerin farkında değildi ve üzerindeki lanetin ona daha neler yapacağını bilmiyordu. Kabil kendini güvende hissediyor ama yalnızlığına isyan ediyordu, sonsuza kadar böyle olamazdı ve o yüzden bir an önce Aklımasına kavuşmalıydı. Kabil hiç dinlenmeden saatlerce puslu ormanda yol almıştı, fakat bu hiç de kolay olmuyordu; bazen yolunu kaybediyor, tekrar kendine bir yol çiziyordu. Gecenin bitmesine az kalmıştı, güneşin kendini göstermesine az bir vakit vardı, bu yüzden Kabil kendine saklanacak bir yer bulmalı ve güneş tekrar batana kadar orada kalmalıydı. Güneşin dünyayı aydınlatan güzelliğini görmek onun için artık haram olmuştu. Kabil sığınacak bir mağara bulabilmek için orman yolundan uzaklaşmış, dağlık bölgeye doğru ilerlemeye başlamıştı, bu yüzden de ilerlemekte çok zorlanıyor ve sürekli ıssız karanlıkta yolunu kaybediyordu.